Özel Askerî Şirketlerin Ortaya Çıkışı

Haber

Özel askerî şirketlerin belirişi, son zamanlardaki global ve ulusal düzeydeki siyasal dönüşümlerle yakından ilgili. Yirmi birinci yüzyılın başlangıcı bize, devlet ve uluslararası sistemle ilgili geleneksel tanımların ve yaklaşımların sorgulanması gerektiğini gösteriyor. ...

Özel askerî şirketlerin belirişi, son zamanlardaki global ve ulusal düzeydeki siyasal dönüşümlerle yakından ilgili. Yirmibirinci yüzyılın başlangıcı bize, devlet ve uluslararası sistemle ilgili geleneksel tanımların ve yaklaşımların sorgulanması gerektiğini gösteriyor. Modern siyasal düşünce, iç ve dış güvenliği, devletin sağladığı bir hizmet olarak ele alır. Tanımı gereği, egemen devlet meşru şiddet kullanma tekeline sahiptir ve yurttaşlarının güvenliğini sağlayacak bir sistem oluşturmakla yükümlüdür (Taulbee, 2002: 1). Örneğin, Weber’in geliştirdiği ve siyasal bilim yazınında da üzerinde uzlaşılmış devlet tanımı: Meşru şiddet kullanma tekeline sahip güç olarak devlet. Dünyanın dört bir yanında etkinlik gösteren ve uluslararası örgütler nezdinde de “belli bir meşruluk“ kazanmış olan devlet dışı aktörler olarak özel askerler veya güvenlik şirketlerinin bu tanım içinde nerede durduğunu saptamak zor. Bu zorluk, devletin meşru güç kullanma tekeline sahip olmaktan uzaklaştığı veya yok olmaya başladığı anlamına gelmiyor. Ama, Weberci anlamda, devleti diğer sosyal ve siyasal örgütlenmelerden ayıran bu ölçüt şimdi soluklaşmaya başlıyor. Global uluslararası sistem içinde, devlet dışı, özel, uluslararası hukuk içerisindeki yeri belli olmayan, şiddete dayalı güç kullanan yeni bir olgu ile karşı karşıyayız. Belli devletlere karşı kullanıldığı kadar, belli devlet çıkarlarını korumak için de devreye giren bir aktör.

Aslında süreç, oldukça karmaşık bir biçimde işliyor. Kevin O’Briens “güvenliğin ve şiddet kullanımının özelleştirilmesinin ve onun devletin alanından çıkarıp özel çıkarlara verilmesinin, devleti hem güçlendirdiğini, hem de işlevleri açısından parçaladığını“ belirtiyor. Özelleşmiş askerî endüstrinin gelişmesi ve güçlenmesiyle birlikte, daha önce devlete özgü bir işlev olan güvenlik, tıpkı ticaret ve finans gibi alanlarda olduğu gibi, devlet dışı aktörler tarafından yerine getirilmeye başlıyor. Soğuk Savaş sonrasında güvenlik konusunda ve askerî teknolojiler alanındaki gelişmeler ve değişimler yanında, özelleştirmenin hız kazanması ve kamu sektörünün küçülmesi bu süreci tetikleyen ve hızlandıran nedenlerin başında geliyor.

Özel güvenlik şirketlerinin sadece devletler tarafından kullanılmadığını görüyoruz. Bireyler, şirketler ve uluslararası örgütler, gittikçe artan bir biçimde kamu kurumlarının değil, serbest piyasanın sunduğu askerî hizmetleri kullanır hale geliyorlar.

Özel askerî güçlerin tarihine bir göz gezdirdiğimizde, devletin şiddet kullanma tekelinin aslında bir “kural“ değil, “istisna“ olduğunu görüyoruz. Antik Mısır’dan Viktoryan İngilteresine kadar her imparatorluk “sözleşmeli“ güçleri kullandılar. Örneğin, Pers İmparatoru Darius, Büyük İskender’e karşı savaşırken Yunan paralı askerleri kullandı. III. George, kendisine karşı ayaklanan Amerikan kolonistlerine karşı Alman paralı askerlerini kiraladı. Papa, hala İsviçreli paralı askerler tarafından korunuyor (Keegan, 1998). Jeffrey Herbst’in belirttiği gibi, “şiddetin özel tedariki, yirminci yüzyıldan önce uluslararası ilişkilerin rutin bir yönüydü“ (Singer, 2001/2002: 6). Hatta 400 yıllık bir geçmişe sahip olan modern devletler bile, sürekli ordularını oluşturmak için özel askerî kaynaklardan yararlandılar. Modern dönemde, devletlerin “egemen“ olmaya başlaması, özel kuvvetleri kullanmaktan onları alıkoymadı. Örneğin, Otuz Yıl Savaşları’ndaki askerî güçlerin önemli bir bölümü anlaşmalı, özel askerlerden oluşuyordu. Tıpkı, Soğuk Savaş sonrası dönem gibi, 17. yüzyıl önemli geçişlerin yaşandığı bir dönem oldu: Devletler zayıflamıştı ve askerî hizmetler serbest piyasadan elde ediliyordu. Koloniyel gelişmeyi izleyen dönemde ise, büyük İngiliz ve Alman şirketlerinin (Dutch ve İngiliz East Indies Companies) emri altında, Avrupa’dakinden daha geniş ordular ve deniz gücü bulunuyordu (Hobsbawn, 2000:12-13, Singer, 2001/2002).

Devlet sisteminin ve egemen devlet kavramının yerleşmesi sonucunda, özellikle yirminci yüzyılda, özel ordulara karşı belli normlar geliştirilmeye başlandı. Aslında, daha büyük girişimler içinde birleştirilinceye ve örgütleninceye değin, özel askerî ticaret içindeki özel aktörler, kişisel kazanç için hareket eden eski askerlerden oluşuyordu. Bugün paralı askerler (mercenaries) olarak adlandırılan bu grup, operasyonlara bireysel düzeyde katılmaktadır; örgütlenmeye gittiklerinde ise, bu örgütler süreklilik göstermez (1960’larda Kongo’daki çatışmalarda yer alan Terrible Ones gibi). Paralı askerler, sadece bir müşteri için çalışırlar ve bir çarpışma üzerine odaklanırlar; sadece bir hizmet verirler: Silah kullanmak. Ticaretleri uluslararası hukuk içinde teknik olarak yasaklanmıştır.

Buna rağmen neredeyse devam eden her tür çatışma içinde yer almaktadırlar. Geçici olmaları yüzünden, bağlılık ve disiplinleri yoktur; bu yüzden de stratejik etkileri sınırlıdır (Singer, 2001/2002: 6). Paralı askerler, Cenevre Anlaşmasının 47. maddesinde tanımlandığı şekliyle “tamamen kişisel kazançla hareket eden ve silahlı çatışmalarda bir ülkede kullanılmak üzere ya da o ülkenin sınırları dışındaki bir bölgede kullanılmak üzere kiralanan kişilerdir“ (ICIJ, 2002: 2). Bugün savaşlarda ya da çatışmalarda etkinlik gösteren özel askerî şirketler, savaş endüstrisindeki özel aktörlerin dönüşümünü temsil etmektedir. Bunların en önemli özelliği, modern bir şirket formu taşımalarıdır. Paralı askerlerden farklıdırlar; çünkü, herşeyden önce bir şirket olarak kurulmaktadırlar ve çok farklı türlerde askerî hizmet vermektedirler. Bir şirket oldukları için, kendi endüstrisinden ya da farklı endüstriden firmalarla finansal bağlar geliştirebilmektedir. Bugün en aktif olan firmalardan çoğu (MPRI, Armorgroup ve Vinnell) birçok büyük şirketin yan kuruluşudur. (Singer, 2001/2002: 7). Bazı askerî şirketler, zengin hükümetlerle olan bağları sayesinde ün kazanarak hem ticari anlamda daha başarılı olmakta hem de belli bir yasallık kazanmaktadırlar. Zengin hükümetleri tercih etmelerinin nedeni sadece yasallık kazanmak için değildir. Yoksul devletlerle çalışmanın kâr getirici olmadığını düşünmektedirler. MPRI ve Sandline gibi şirketler bunlara örnek olarak gösterilebilir.

MPRI, bir Amerikan şirketidir ve 1990’ların başlarındaki etkinliklerinden dolayı geniş çaplı bir ün kazanmıştır. Büyük ölçüde, daha önce Amerikan ordusunda yer alan görevlilerden oluşmaktadır. 1993-4 yıllarında Hırvatistan hükümetiyle imzaladığı bir sözleşme gereği, Hırvatistan ordusunun eğitiminde önemli bir rol yüklenmiştir. 1995’te Hırvatistan ordusunun, Sırpların elinde olan Karayina’yı ele geçirmesinde etkisi büyük olmuştur (Keegan, 1998: 2).

Bir İngiliz şirketi olan Sandline de hükümetle ilişkisini iyi tutmaya çalışan şirketlerden biridir. 1997’de Papua Yeni Gine Başbakanı ile, Bougainville adasında çıkan uzun dönemli bir isyanı durdurmak üzere anlaşan Sandline, (Sheppard, 1999: 1) 1998’de Sierra Leone’deki gelişmelerle birlikte yeniden gündeme gelmiştir.

Dyncorp ve TRW gibi askerî kökenli uluslararası şirketler (military-oriented multinational corporations-MNCs), askeri hizmetler yanında. kamuyla yapılan sözleşmelerin bitmesi ya da çekilmesi durumunda kârlılığın devam etmesini sağlamada yardımcı olmaktadırlar.

Şirketleşme, özel askeri firmaların kâr amaçlı olması anlamına gelmektedir. Özel askerî şirketler, sürekliliği ve hiyerarşiyi içerir. Bu yüzden de, şirket finansmanına ait karmaşık işleri yapabilirler. Özel askerî şirketlerdeki personelin büyük çoğunluğunu yine paralı askerler oluşturmaktadır. (Singer, 2001/2002: 7) Ancak, artık yapılacak işin türü, müşteri ile ilişkiler ve çatışmalardaki etkileri tümüyle farklıdır.

Paralı askerlerden farklı olarak, özel askerî şirketler, yasal bir yapıya sahiptirler; müşterilerine sözleşme yoluyla bağlanırlar, global piyasa içinde birbirleriyle rekabet ederler. Birçok durumda, en azından kayıtlı olmayı gerektiren yasalar ve yabancı sözleşmeler için alınacak lisanslar yoluyla kendi devletlerine ismen bir bağlılıkları vardır. Yine paralı askerlerden farklı olarak, eğitim, istihbarat, danışmanlık, lojistik destek, operasyonel destek ve çatışma sonrası çözümler gibi değişik hizmetler için çalışmaktadırlar (Singer, 2001/2002: 8). Vinnell, Armor Holdings, Levdan, DynCorp, TSI ve MPRI gibi şirketler, bu tür özel askerî şirketlere örnek olarak gösterilir. Bu şirketler genellikle, çatışmalarda yer almamakta, başka bir deyişle “vurucu birlikler“ sağlamamakta, yukarıda belirtilen hizmetleri yerine getirmektedirler. Aynı zamanda, bunlarla, belirli bölgelerde silahsız arabulucuların ve teknisyenlerin güvenliği sağlamak, spesifik yerleşimleri (petrol boru hatları gibi) korumak amacıyla sözleşme yapılmaktadır (Taulbee, 2002: 4).
 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2776 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1114
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Artık ahkâm kesmekten öte çapı kalmayan Birleşmiş Milletlerin(BM), Afet Riski Azaltma Günü yaklaşırken uygun gördüğü tema bu yıl oldukça ilginç. Adeta eski kuşaklardan ümidi kesmişçesine 2024, Uluslararası Afet Riski Azaltma Günü olan 13 Ekim için açıklanan tema “ Bir Sonraki Kuşağın, dirençli bir G...;

Prof. Dr. Erhan Erkut’un Doğan Kitap tarafından yayımlanan "Sistem Çaresiz, Eğitim Sizde" adlı kitabı, Türkiye'deki eğitim sistemine eleştiri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda radikal ve uygulanabilir çözüm önerileriyle dolu bir rehber olarak karşımıza çıkıyor. Erkut, günümüz çocuklarının geleceğe haz...;

Gelecek artık bugün oldu. Günümüz savaşlarında silahlar bir kere ateşlenince kimin nereden ve nasıl vuracağı belli olmayacak, durum hızla tırmanma riski gösterecektir. Füze savaşları ve hassas güdümlü mühimmat kullanımı ile devam edecek ilk dönem farklı platformlar, sensörler ve mühimmat ile destekl...;

Afrika, küresel terör örgütleri El Kaide ve DAEŞ'in rekabet ve savaş alanına dönüşmüş durumda. Bölgedeki zayıf devlet yapıları, etnik ve dini çatışmaların varlığı, ekonomik sorunlar ve sosyal huzursuzluk gibi etkenler, bu örgütler için ideal bir zemin yarattı. ;

Biz, dünya halklarını temsil eden Devlet ve Hükümet Başkanları olarak, Gelecek İçin Pakt'ta yer alan eylemler aracılığıyla mevcut ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını ve çıkarlarını korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplandık.;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

Yakında dünyanın en büyük işgücüne sahip olacak olan Afrikalılar, modern güce erişebildikleri takdirde bölgelerini küresel bir ekonomik güç merkezine dönüştürme fırsatına sahipler. Şu anda, Sahra Altı Afrika'da yaklaşık 600 milyon insan elektriğe erişemiyor. Bu durum onları yemek pişirmek, ısınmak v...;

TASAM Staj Programı; katılımcıların akademik çalışma yetkinliği kazanmasına destek olarak kaynaklara ulaşma, bilgi toplama ve iletişim gibi konularda mevcut yetenek ve özelliklerini geliştirmelerini amaçlamaktadır. TASAM’ın mevcut çalışma alanları kapsamında değerlendirilecek stajyerlerin, bu alanla...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...