Katar Günah Keçisi mi?

Yorum

Katar’da yaşam alışıldığı gibi....

Katar’da yaşam alışıldığı gibi devam ediyor. Yaptırımların en büyük zararı ise Körfez İşbirliği ruhuna vurduğu darbe. Ama başta Suudi Arabistan ve Mısır olmak üzere, yakın komşularının uyguladığı ve can acıtan yaptırımlar, Katar’ı bir taraftan İran ve Umman Sultanlığı ile daha yakın yeni ittifak arayışlarına itmiş durumda. Diğer taraftan bu küçük körfez ülkesinde modernizasyon hamlesi soluk kesmeden devam ediyor.


Tencere Dibin Kara

Katar’ı teröre destek vermekle suçlayan ülkelere baktığımda, bunlar arasında en çok Suudi Arabistan’a hayret ediyorum. Toplumsal ve ekonomik gelişme açısından Katar’ın bir hayli gerisinde duran Suudi Arabistan’ın Katar’a yönelttiği suçlamaların dozu bir hayli yüksek. Ayrıca Katar ile Yemen üzerinde kurduğu kanlı ittifak dururken, yeniden uzlaşma için öne sürdüğü talepler oldukça mesnetten yoksun ve orantısız gözüküyor gözüme. Nitekim belki bu nedenle Suudi’ler Türkiye’nin Katar’daki askeri eğitim üssü gibi bazı koşullardan kendi kendine vazgeçebiliyor. Buna rağmen Suudi hava sahası üzerinden uçamayan Qatar Airways için zorluk berdevam. Yine de bu zorluğun, uçuş hizmeti kalitesini etkilemediğini görmek önemli. Zaten vaki terör destekleme suçlamasının özüne baktığımda, ister istemez “tencere dibin kara, seninki benden kara“ deyimini hatırlamadan edemiyorum. Son 5-6 yılın gelişmelerinde hiç bir ülke yeterince masum değil. Bunu da kabul etmek lâzım.


Develerin bile etkilendiği bir Yaptırım Yelpazesi

5 Haziran 2017 den beri başta Suudi Arabistan olmak üzere beş ülkenin Katar’a uyguladığı yaptırımların en şiddetlisi komşudan yansıyan zorluklar. Suudi yaptırımları sadece modern ulaştırma ve ticarete değil, geleneksel yollara bile darbe indirmiş. Aileler kadar, develer de kapanan sınırların bir veya öteki yanında kalarak geçici anlaşmaları beklemiş. Modern çehreli Doha’da şeref kıtasının ve muhafız alayının bile develi gruplara sahip olduğunu düşünecek olursak, bir Katarlı Bedevi’nin, “ Biz develerle savaşırız. Bir Katarlı için devesiz kalmak, bir kovboyun sığırsız kalması gibidir.“ demesini anlayışla karşılıyorum. Zaten sarayın etrafında deve sırtında nöbet tutan muhafız alayına da bu gözle bakıyorum. Develer üzerlerindeki Şeyhlik askerleri, mihaniki adımlarla koruma görevini sembolik olarak ifa ediyor.


Yaptırımların Maliyeti

İlk etkinin gıda fiyatları ve cendere içine giren inşaat piyasası üzerinde olduğu görülüyor. Yeni yeni ortaklar arayan Katar’ın imdadına, İran, Türkiye ve Asya ülkelerinin girdiğini görmek hayret verici değil. Ayrıca bazı alanlarda ülke içinde gıda üretimine geçmek gibi girişimlerin, sulama teknikleri açısından geçmişte yaptıkları gibi İsrail ile işbirliğinin yeniden devreye girmesi gibi bir gelişmeye yol açtığını da göz ardı etmek mümkün değil.

Evet, İsrail şu anda hem Katar’a, hem de Suudi Arabistan’a geçmişte olduğundan daha yakın. Üstelik Katar, Doha’nın her yerinde görülen Enver Macit (inşaat müteahhidi) posterlerinin arkasında, olağanüstü bir “akıllı şehir“ yapılanması var. Birleşik Arap Emirlikleri’nin Masdar, Mısır’ın adı henüz konmamış yeni başkent ve Suudi Arabistan’ın Kızıl Deniz kıyısındaki NEOM akıllı şehir projesine taş çıkarırcasına Lusail City projesini nefes kesmeden sürdürüyor. Amaç, kendine yeterli, güneş enerjisi ile serinletilen ve ısıtılan, suyu desalinasyon ile elde edip, arıtma ile yeniden kullanan, iyi yalıtılmış, görüntü kirliliği yaratmayan, yeşillikler içinde yaşam ve çalışma alanları yaratmak. Bir de bunları zarif dalgakıran ve marinalarla süslemek.


“Çölde Çay“dan Çölde Yeni Yaşama: Lusail City

Modern ile gelenekselin renk ve ışık etkileri ile buluştuğu bir çöl uygarlığı Lusail City. Sabahtan akşama bir faaliyet var. Dolduruyorlar, boşaltıyorlar ve denizin kıyısındaki çölde, acımasız güneşin altında, toprak ve suyu akıllıca kullanıp, doğayı tahrip etmeyecek inşaatlar yapıyorlar. Çöl yorgun, ama yönetmenliğini Bertolucci’nin 1990’lı yıllarda yaptığı filmdeki karakterlerin aksine, çölde çalışan insanlar ve ruhları yorgun değil. Katar, 2030 itibarı ile toplam elektrik kapasitesinin % 20’sini yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı hedefleyecek şekilde hareket ediyor. Bu alana bunun için dünyanın her yerinden özel sektör firması davet ediyor. İddialı bir güneş enerjisi projesi var. Hem enerji kapasitesini 500 megawatta çıkarmayı, hem de bunun 200 megawattlık kısmını güneşten elde etmeyi hedefliyorlar. Aynı zamanda karbon salınımının yıllık 12 gigaton ile sınırlandırmaya odaklanmış olunması, Katar’ın imza attığı uluslararası toplantılar için hâlâ bir güvence.


IRENA’dan Doha Sürdürülebilirlik Zirvesine

Katar’a uygulanan yaptırımlar nedeni ile IRENA’ya (Pan Arap Yenilenebilir Enerji Stratejisi) ne oldu bilmiyorum. Ama ben bu yıl Doha’dan ayrılırken Doha bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını, diğer taraftan da 26-28 Kasım 2017 de yapılacak olan Sürdürülebilirlik Zirvesi’ni ağırlamaya hazırlanıyordu.

Türkiye’nin desteği ve bunun kanıtı olan resmi ziyaretlere samimi bir önem verildiği kesin. Ama aynı şekilde teknik konulara odaklamış gözüken ve eşanlı olarak hem İklim Değişikliği, hem de Sürdürülebilir Yapılaşma ve Çevre konularını irdeleyecek olan zirveyi, GORD (Qatari Diar Real Estate Investment Company) adlı bir kamu kurumunun düzenlemiş olması, bizzat Şeyh Hammad’ın konuya verdiği önemi gösteriyor. Bunları gözlerken bir taraftan da düşünüyorum. Acaba Katar bir “günah keçisi“ mi?
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2751 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 646
TASAM Asya 98 1102
TASAM Avrupa 22 645
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 291
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1393 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 294
TASAM Orta Doğu 23 614
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 188
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1297 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 782
TASAM Türk Dünyası 20 515
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2047 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
TASAM Türkiye 82 2047

Türkiye’de ekonomik büyüme ve kalkınma sürecinde büyük çaplı projelerin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak, mevcut finansman yetersizliğini en etkin şekilde ortadan kaldıracak bir finansman metodu bankacılık sistemine entegre edilmeye çalışılabilir. Bu çerçevede “Proje Bankacılığı” adı altında ...;

Mevcut küresel düzen parçalanma eğilimi gösteren bir momentumun eşliğinde yeni bir dünya düzenine doğru dönüşüme başladı. Büyük güç rekabetinin öne çıktığı bu yeni normalde asıl muharebenin ekonomik cephede gerçekleşeceği söylenebilir.;

Doğa ne kadar dakik! Hiç sektirmiyor. Evet, olağanüstü kuraklıklar, seller, yanardağ patlamaları, deprem veya yangınlar var. Ama bunların şiddeti artsa bile çoğu kez zamanlama açısından bir belirlilik var. ;

Çin, son yıllarda iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi işbirliklerinin artmasıyla birlikte Türkiye'ye açılıyor. Bunun nedeni, Türkiye'nin stratejik konumu, büyüyen ekonomisi ve ticari ortaklarını çeşitlendirme isteği gibi bir dizi faktördür. Çin, Türkiye'nin Avrupa ve Orta Doğu'ya açılan bir kapı ...;

Türkiye - AB ilişkilerinin tarihsel sürecine baktığımızda temel olarak Politika, Kimlik, Ekonomi, Güvenlik, Enerji ve Göç bağlamında ele alındığını söyleyebiliriz. 1963 yılında Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na katılmasıyla başlayan süreç, 1987 yılında tam üyelik başvurusuna ve 1999 yılında n...;

Hepimizin bildiği tek ev olan Dünya’ya artık sığmadığımız günlerdeyiz. Fakat artan insan nüfusu ve dolayısıyla azalan kaynaklar tek sebep değil. Merak, keşfetme tutkusu ve bilinmeze yol alma güdüsü evrende yeni evler bulma arzusunu harekete geçiriyor.;

Geçen hafta toplanan G20 zirvesinde dağ fare doğurdu diyebilirim. Son fotoğrafta, Biden, Modi ve Ursula Von der Leyen adeta halay çekiyor gibiydiler. Oysa ne başardılar? Evet, 55 üyeli Afrika Birliği gruba davet edildi. Bu en fakirlerin gönlü hoş olsun diye mi yapıldı? Yoksa Afrika’yı Rusya’nın penç...;

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın kısaltmasıdır. Dünyanın önde gelen gelişmekte olan ekonomilerinin oluşturduğu bir gruptur ve bu ülkeler dünya kara yüzeyinin yaklaşık %27'sini ve küresel nüfusun %42'sini oluşturmaktadır.;

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 1

  • 06 Eki 2022 - 06 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.