Giriş
Tarih ve coğrafyanın Türkler ile Yahudileri birbirlerine mahkum ettiğini söylemek çok yanlış olmaz. Hazar Türklerinden, Endülüse, Cezayir’den Anadolu’ya uzanan 1300 yılı aşkın ortak bir yaşamdır bu. Bu uzun ortak yaşamda, yemek ve musikiden, örf ve adetlere kadar hala yaşayan ortak bir kültür mayalanmıştır. Bu maya, her iki toplumun yeni nesillerine severek aktarılacak kadar muhteşemdir. 1948’de kurulan İsrail devleti deniz üzerinden de olsa yakın bir coğrafyada Türklerle yine komşu olmuştur. Az da olsa ülkemizde yaşayan Türk vatandaşı Yahudiler var. İsrail devleti 65, Türkiye Cumhuriyeti 90 yaşında. Bölgedeki ekonomik ve siyasi gelişmeler, Türkiye ve İsrail’in birbirlerine olan jeostratejik bağımlılıklarını artırmış durumda.
Özellikle, 2009’da keşfedilen enerji kaynakları nedeniyle doğu Akdeniz’in Yeni Basra Körfezi haline gelmesinden sonra bu bağımlılık, daha derin bir perspektif kazanmıştır. Amerikan Jeoloji Enstitüsü'nün (US Geological Survey) tahminine göre bölgede 3 trilyon metreküp doğalgaz rezervi bulunuyor.[1] Denizden gaz veya enerji çıkarmak zor bir ve pahalı bir teknolojidir. Ancak bundan daha da önemlisi, gaz veya petrolün en güvenli, en ekonomik ve en hızlı şekilde enerji piyasasına verilmesidir. Enerji kaynaklarının keşfi ve enerji projeleri, özellikle enerjiye büyük paralar ödeyen ülkeleri heyecanlandırır. Bu bağlamda, son günlerin en heyecanlı haberi ; İsrail şirketi Dorad Energy’de % 25 hissesi olan ve İsrail’in Aşkalon şehrinde baraj inşa eden Türk şirketi Zorlu Grubunun, İsrail’in 425 milyar m3 rezervli Leviathan sahasındaki gazını boru hattı ile Türkiye üzerinden nakledebileceği idi.