Almanya Seçimleri Bitti. Şimdi Ne olacak? Merkel Sallanıyor Mu?

Yorum

Almanya seçimleri bitti. “Almanya’daki seçimler, sandık çıkış anketleri, bize çok net olarak, yükselen ırkçılığı gösteriyor....

Almanya seçimleri bitti. “Almanya’daki seçimler, sandık çıkış anketleri, bize çok net olarak, yükselen ırkçılığı gösteriyor. Merkel’in partisi olan Hıristiyan Demokratlar Partisi (CDU) yüzde 32.5 oyla ilk parti oldu. Sosyal Demokrat Partisi (SPD) yüzde 21 ikinci parti, aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisi ise yüzde 13.5 oylar üçüncü parti oldu. AfD ilk defa Alman Meclisi’ne girdi. Irkçı, faşist bir parti 1948’den bu yana bu kadar güçlü bir şekilde Meclis’e gelmemişti.

Sosyal demokratlar uzun zamandır sürekli seçim kaybediyor. Bunun başlıca nedeni olarak da koalisyon hükümetinde yer almak olarak gösteriyorlar. Bu nedenle SPD, CDU ile tekrar koalisyon kurmayacaklarını açıkladı. Merkel, sosyal demokratlarla koalisyon kuramayacak ve oldukça zorlanacaktır.

Diğer partilerin oy dağılımına bakacak olursak, Hür Demokratik parti (FDP) yüzde 10.5, Yeşiller yüzde 9,5 ve Sol Parti yüzde 9 oy aldı. Meclis’te temsil edilecek milletvekili dağılımı da tahminen şu şekilde olacaktır. Hıristiyan Demokratlar (CDU) 216, Sosyal Demokratlar (SPD) 133, Aşırı Sağcı AfD 89, Hür Demokrat Parti (FDP) 70, Yeşiller 63, Sol Parti ise 60.

Merkel için, kaybeden kazananlardan oldu diyebiliriz. Merkel’in tekrar Başbakan olacağı kesin. Ancak kimlerle koalisyon yapacağını bekleyip göreceğiz. Muhtemelen de FDP ve Yeşillerle üçlü koalisyon olacaktır. Fakat burada Merkel’in işi gerçekten zor olacak. Zira FDP ile Yeşiller taban tabana zıttırlar ve hiçbir zaman anlaşamazlar. Bu durumda Merkel Parlamento’dan nasıl karar çıkartacaktır. FDP’nin ak dediğine, Yeşiller kara derler.

Almanya’daki seçimler göstermiştir ki Merkel artık rahat değil. Çünkü Almanya iç politikada karışık günler yaşayacak. Merkel, Alman siyasetinde yaşanacak krizlerle, iç meselelerle ve koalisyon ortaklarıyla yaşayacağı sorunlarla boğuşacaktır. Bu noktada Merkel’in Türkiye ile uğraşacak vakti kalmayacaktır.

Merkel’in Alman siyasetindeki tutumu, Alman sağının yükselip, yükselmeyeceğine ve ırkçılığın artıp artamayacağını da belirleyecektir. Bir yanda Merkel, bir yanda ise Merkel’in koalisyon ortakları FDP ve Yeşiller’in birbirine olan zıtlıkları. Bu zıtlık, Türkiye Almanya ilişkilerine zarar verebilir. Zira Yeşiller ve FDP, Türkiye’ye aşırı düşmandır. Merkel’in de yumuşama belirtisi göstermemesi durumunda Türkiye Almanya ilişkileri belki de geri dönülmez ağır yaralar alabilir.

Merkel’in Türkiye karşı tutumunda ise belirgin bir değişiklik olacağını ümit etmek istiyorum. Ekim ayında yapılacak olan Türkiye-AB Zirvesi şimdi daha da önem kazandı. Merkel yumuşama sinyalini ilk olarak burada verebilir. Bildiğiniz gibi Merkel, ilişkilerin gerilmesinde söylemleriyle ve AB’ne baskılarıyla öne çıktı. Şimdi önümüzdeki yıllarda, Almanya ve AB, Merkel ve koalisyon ortakları (Yeşiller/FDP) ne yapacak?

Merkel, Alman toplumunun aşırı sağa kaymasında önemli bir etken oldu. Alman toplumunda oluşan fundamentalizm ve İslam karşıtlığı, aşırı sağın yükselmesine neden oldu? Öyle ki sosyal demokratlar bile, Türkiye düşmanlığı ve İslam düşmanlığı söylemleri kullandı. Toplum adeta şartlandırıldı.

Şimdi Ne olacak?
Merkel’li Almanya; Türkiye ile ilişkileri daha da çıkmaza sokabilir. Aynı şekilde AB’ye de baskı yapabilir. Bu durumda; Almanya Türkiye’ye, ekonomik ambargolar uygulamaya, kredi musluklarını kesmeye (Hermes gibi) çalışabilir. AB açısından ise 2014-2020 Mali İşbirliği kapsamında, 2020’ye kadar olan 4.2 Milyar Euro’luk AB mali yardımını kesmeye çalışabilir ve Suriyeli Mülteciler için kullanılmak üzere Türkiye verilmesi planlanan 6 Milyar Euro’luk desteği Yunanistan’a kaydırabilir. Aynı şekilde 16 AB üyesi ülkeyi yanına alarak, ilişkileri tamamen dondurabilir. Bunu yaparken de AB bütçesinin % 40’ndan fazlasını karşılayan ve AB’ye 143 Milyar Euro veren Almanya kartını diğer ülkelere koz olarak kullanabilir. Hollanda, Avusturya zaten Türkiye düşmanı olan ülkeler. Her iki ülkede yakında seçim var ve aşırı sağ partiler o ülkelerde de yüksek oy alacaklar.

Turizm hareketliliği açısında da benzer bir gerileme söz konusu. Geçmiş yıllarda 4 milyona yakın Alman turist Türkiye’ye gelirken, bu yıl bu sayısının 2 milyon civarında olması beklenmektedir.
Merkel, iç siyasi tartışmaların derinliklerinde boğulurken, Türkiye’yi karşısına almak istemeye bilir. İlişkilerin normalleşmesi için girişimlerde bulunabilir. Zaten doğrusu da budur. Şayet Türkiye AB ilişkileri dondurulursa, Türkiye-AB ilişkileri geriye dönülemez yara alır. Çünkü 16 ülke ile ilişkileri askıya almak veya dondurmak mümkündür ama tekrar normalleştirmek için, tüm üye ülkelerin “evet“ demesi gerekir. Bunu da sağlamak, Güney Kıbrıs, Hollanda, Avusturya nedeniyle adeta imkansızdır. Evet, Fransa, Doğu Avrupa ülkeleri, Türkiye AB ilişkilerinin Almanya’ya kurban edilemeyeceğini söylese de, Almanya, tüm gücünü ve nüfusunu bu yönde kullanırsa, Türkiye’nin AB macerası sona erer. Almanya ve AB, uzun vadede çok yara alır, AB siyasi olarak, birleşme sürecinden uzaklaşır ve yeniden yapılanma ile ekonomik birlik olarak dünyada yerini alır.

Merkel şimdi zor bir dönemeçte, bakalım bu süratten, kaza yapmadan veya en az hasarla nasıl çıkacak?
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2776 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1114
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Geçtiğimiz Eylül ayında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın ABD’deki temasları sırasında ortaya attığı Arnavutluk’ta mini bir Vatikan modeli Alevi/Bektaşi devleti kurma planı halen devam eden şaşkın ve meraklı tartışmaları doğurdu. ;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

Savunma sanayii, bir ülkenin güvenliği ve ekonomik kalkınması için kritik öneme sahiptir. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve iç-dış tehditler, savunma sanayiinin önemini artırmaktadır. Terörle mücadele, Türk savunma sanayiinin gelişimini etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Bu çalışma, terörle müca...;

Başlıca ekonomik mega trendler dünya çapında devam etmekte ve giderek daha yıkıcı bir etkiye sahip olmaktadır: Dijitalleşme, karbonsuzlaştırma ve sürdürülebilirliğin yanı sıra sosyal ve demografik değişim, önceki değer yaratma yapılarının giderek daha geçersiz hale gelmesine neden olmaktadır.;

Bu makale, diasporaların dünya sahnesinde nasıl bir güç unsuru haline geldiğini ve Türkiye'nin Afrika'daki etkisini artırma potansiyelini ele alıyor. Türk diasporasının Afrika'da üstlenebileceği kritik rol ve bu stratejinin Türkiye'nin ulusal çıkarlarına katkıları, yeni bir bakış açısıyla tartışılıy...;

2024 yılında dünya altın fiyatlarının uzun dönemde en yüksek seviyelerde seyretmesi, küresel ekonomideki çeşitli faktörlerin etkisiyle açıklansa da, en belirgin etki küresel savaş beklentisi kuşkusuz. Savaş beklentisinin görünen en kolay yansıması kuşkusuz aşırı yükselen altın fiyatları. 2024 yılınd...;

Halen gelişmiş ülkelerin kontrolü altında olan Denizcilik Sektörü gelişmekte olan ülkelerin de gelişmesi ve refah seviyesinin arttırılması açısından önemli bir ekonomik faaliyet alanıdır. Bu sektör Dünya ekonomisi ve ticareti ile çok fazla ilişkili, karmaşık, riskli ve pek de şeffaf olmayan bir ulus...;

Türkiye Cumhuriyeti’nin "Yüz" yılına girerken, Türk Dış Politikası’nın yüzyıllık siyasetinde Balkanlar ile olan siyasi, ekonomik, diplomatik, askeri, güvenlik ve sosyo-kültürel ilişkilerin önemi yadsınamaz. Balkan jeopolitiğinin stratejik boyutları kadar, soydaşlarımızın bu coğrafya içerisinde yaşam...;

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

5. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 04 Kas 2022 - 04 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

4. Denizcilik Ve Deniz Güvenliği Forumu 2022

  • 03 Kas 2022 - 03 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.