Tek Kuşak Tek Yol İnsiyatifi Bağlamında Türkiye - Çin İlişkileri

Makale

Çin Halk Cumhuriyeti tarafından geliştirilen ve tarihi İpek Yolu’nu canlandırmayı öngören Tek Kuşak, Tek Yol (TKTY) Projesi, güzergahı üzerindeki ülkelerde akıllı şehirler yaratmak, alt-yapılarını çağdaşlaştırmak ve güzelleştirmek gibi bir dizi “mega-proje” önermektedir. Tamamlanması görece uzun...

GİRİŞ
Çin Halk Cumhuriyeti tarafından geliştirilen ve tarihi İpek Yolu’nu canlandırmayı öngören Tek Kuşak, Tek Yol (TKTY) Projesi, güzergahı üzerindeki ülkelerde akıllı şehirler yaratmak, alt-yapılarını çağdaşlaştırmak ve güzelleştirmek gibi bir dizi “mega-proje“ önermektedir. Tamamlanması görece uzun süre alacak bu kapsamlı projelerin gerçekleşmesi detaylı planlama ve devlet harcamalarında muazzam artışlar gerektirmektedir. Bu da piyasaların üstünlüğü temelinde kurgulanmış olan iktisadi politikaların ciddi bir sorgulamaya tabii tutulması anlamına gelecektir. Bu yazıda ele alınan ilk konu, temelde devlet-piyasa ikilemi etrafındaki model arayışı tartışmalarıdır. Bu arayış, bir yandan piyasaların üstünlüğünü savunan “Washington Uzlaşısı Modeli“ni sorgularken, diğer yandan da Çin’in önerdiği Tek Kuşak Tek Yol (TKTY) İnsiyatifini mercek altına almaktadır. Temel tartışma ister piyasa temelli olsun isterse devlet, önerilen çözüm modelleri geçmişteki piyasa veya devleti öne çeken modellerden farklı olacağıdır. Her koşula uygun, genel bir piyasa öncelikli model olamayacağı gibi, devleti öncelleyen bir model de mümkün değildir. Aynı şey tüm zamanlara ve herkese uygun bir karma model için de geçerlidir. Piyasa ve devleti yeniden tanımlayıp analize dahil eden unsurun, çıkar çatışmaları ve toplumsal dinamikler olduğu bu yazının savunduğu ana konudur. Bunu yazının ikinci bölümü, önerilen modellerin uygulanabilirliğini küresel jeo-stratejinin ekonomi politiği bağlamında oluşan fırsatlar ve tehditler çerçevesinde sorgulayarak somutlaştırmaktadır. Bu çerçevede ilk önce TKTY projesi analiz edilmekte, daha sonra da ABD merkezli yeni dünya güvenlik mimarisine değinilmektedir. TKTY insiyatifi çerçevesinde artan şekilde iktisadi süreçlere koşut oluşan uluslararası güvenlik mimarisini bu yazı özellikle ABD’nin geliştirdiği yaklaşım bağlamında orijinal bir bakışla değerlendirmektedir. Amerikalı stratejistlerin küresel vizyonu burada farklı bir harita tahayyülü ile sunulmaktadır. Yazı Türkiye TKTY ortaklığının sunduğu fırsatlar ve tehditleri analiz ettikten sonra bir takım önermeler sunarak sonuçlanmaktadır.

I. MODEL ARAYIŞI: “WASHINGTON UZLAŞISI“MI; TEK KUŞAK TEK YOL’MU?

Bu soruyu yanıtlamak, Asya ve Pasifik coğrafyasında TKTY insiyatifi etrafında gelişmekte olan yeni jeo-stratejiyi analiz etmeden mümkün değil. Bu analizi yapabilmek ise kapsamlı bir tarihsel perspektifi gerektirmektedir. Bugünkü oluşumların geçmişteki çok kutuplu dünya sistematiğinin ardından oluşan “Yeni Dünya Düzeninin“ bir uzantısı olarak ele alınması, yaratılan fırsatlar ve tehditlerin hangi alanlarda oluştuğunu belirlememiz açısından da önemlidir. Demek ki, bahsedilen kapsamlı tarihsel perspektifin bir yanı Bretton – Woods Sistemi sonrası uygulamaya konan “piyasacı“ “Washington Uzlaşısı“nın başarısızlıklarıyken, diğer yanı, Mao’nun eski “Üç Dünya“cı yaklaşımına “Tek Kuşak, Tek Yol“ bağlamında getirilen “devletçi“ yeni uyarlamalardır. İlk önce “Washington Uzlaşısına“, daha sonra da TKTY Projesine bakarak devam edelim.
Washington Uzlaşısı’nın uluslararası arenada “başka alternatif yok“ dogmasıyla dayatılan ve yaygın kabul gören yaklaşımı, kendi içinde farklı farklı evrelerde ince ayarlara tabi tutulsa da, temel önermesini çok fazla değiştirmemiştir. Bu temel önerme, piyasaların serbest bırakıldığı takdirde kaynak kullanımını etkinleştirerek refahı ve zenginliği arttıracağı, devlet müdahaleciliğinin azaltılmasıyla “birinci en iyi dünyaya“ ulaşılabileceğidir.

Washington kurumları olarak bilinen IMF ve Dünya Bankasının küresel ölçekte, kah post-modernizmden destek alarak, kah kimlik politikaları etrafında küreselleşme ve finansallaşma bağlamında dayattığı bu “uzlaşının“ pek çok sorun ürettiğini, bu sorunların yakın zamanda dünya gündemine göç ve terör bağlamında oturduğunu izlemekteyiz. Aslında, daha en başından itibaren “Washington Uzlaşısına“ yönelik eleştiriler son derece derin ve etkiliydi. Neredeyse eleştiri anlamında söylenecek tüm sözler söylenmiş, tükenmişti (Klein, 2000). Bu model, gelir dağılımını iyice bozarak yarattığı eşitsizliklerle, vaad ettilerini gerçekleştiremedi. Modelin daha doğmadan iflas ettiği, miadını doldurduğu, bir an önce kurtulunması gerektiği, bugün geniş kabul görmektedir. 24 Ocak kararları olarak bilinen uygulamalarla Türkiye’ye sunulan “Washington Uzlaşısı“ kısa sürede krize neden olmuş ve gelir dağılımını onarılmaz şekilde bozmuştur. Bugün, ihtiyaç duyulan, “Washington Uzlaşısının“ yerine ciddi bir ekonomi politika modelinin geçirilmesidir. Şimdi asıl bu konuda genel bir “uzlaşı“ bulunmaktadır.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2769 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 649
TASAM Asya 98 1109
TASAM Avrupa 23 649
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Çin – Afrika İş Birliği Forumu (FOCAC) aracılığıyla ilişkilerini kurumsallaştıran ve 21. yüzyılda Afrika’daki rekabetin çıtasını yükselten Pekin, günümüzde Afrika’nın dış ilişkilerinde en çok dikkat çeken aktör konumundadır. Çin, Afrika ile ilişkilerini “kazan – kazan iş birliği“ ve “kapsamlı strat...;

2000 yılından bu yana üç yılda bir dönüşümlü olarak gerçekleştirilen forumlar, Çin – Afrika ilişkilerini kurumsallaştıran iş birliği platformu olarak bilinmektedir. 2006, 2015 ve 2018’deki buluşmalar, Devlet ve Hükûmet Başkanları düzeyindeki yoğun katılımlarla “2006 Pekin Zirvesi ve 3. FOCAC”, “2015...;

Uluslararası ilişkilerde güvenlik, devletlerin dış politika stratejilerinde önemli bir rol oynamaktadır. Geçmişte genellikle askeri tehditler ve savunma stratejileriyle ilişkilendirilen güvenlik kavramı, günümüzde çok yönlü ve karmaşık bir yapıya sahiptir. Ekonomik krizler, çevresel felaketler, terö...;

Bundan yıllarca önce İngiltere Kraliçesi II. Elizabet’in 16 Mayıs 2008’de İstanbul’a gelen ve Dolmabahçe önüne demirleyen HMS İllustration adlı gemide verdiği resepsiyon hatırlardadır. Ülkemizde ve dünyada çok ilgi çeken bu resepsiyon Kraliçe’nin İngiltere’deki sarayında verdiği resepsiyon ile özdeş...;

I. Dünya Savaşı sonrasında ikinci bir dünya savaşının gerçekleşmesiyle idealizmin ürettiği teorilerin pratikteki yetersizliği uluslararası ilişkiler alanında bir teori krizi oluşturmuştur. Neorealizm, dış politikanın hem iç hem de dış faktörlerden etkilenmesiyle yeni bir teori olarak oluşmuştur. İra...;

2024 yılında dünya altın fiyatlarının uzun dönemde en yüksek seviyelerde seyretmesi, küresel ekonomideki çeşitli faktörlerin etkisiyle açıklansa da, en belirgin etki küresel savaş beklentisi kuşkusuz. Savaş beklentisinin görünen en kolay yansıması kuşkusuz aşırı yükselen altın fiyatları. 2024 yılınd...;

Halen gelişmiş ülkelerin kontrolü altında olan Denizcilik Sektörü gelişmekte olan ülkelerin de gelişmesi ve refah seviyesinin arttırılması açısından önemli bir ekonomik faaliyet alanıdır. Bu sektör Dünya ekonomisi ve ticareti ile çok fazla ilişkili, karmaşık, riskli ve pek de şeffaf olmayan bir ulus...;

Karadeniz bölgesi geçmişten günümüze çeşitli devletlerin mücadele verdiği alan olarak değerlendirilmiştir. Jeopolitik terimini ilk kullanan Rudolf Kjellen; bu kavramın ülkeden ülkeye farklılık gösterebileceğinin altını çizmiştir. Özellikle Soğuk Savaş döneminden sonra farklı devletlerin ortaya çıkma...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...