Türkiye ve Özbekistan Arasındaki Sosyo - Ekonomik İşbirliği

Makale

Türkiye ve Özbekistan arasındaki ilişkilerin kökü uzak tarihe, Türkistan dönemine kadar derinlere gidiyor. Ortak özellikleri, aynı zamanda kültür ve iki Türk boyunun dillerindeki benzerlikten kaynaklanmaktadır. Belki de bu faktör Türkiye'nin 1990 yılında Özbekistan Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmasına neden olmuştur....

Türkiye ve Özbekistan arasındaki ilişkilerin kökü uzak tarihe, Türkistan dönemine kadar derinlere gidiyor. Ortak özellikleri, aynı zamanda kültür ve iki Türk boyunun dillerindeki benzerlikten kaynaklanmaktadır. Belki de bu faktör Türkiye'nin 1990 yılında Özbekistan Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmasına neden olmuştur.

Söz konusu tarihten bu yana, Özbekistan ve Türkiye arasındaki ilişkiler ticari-ekonomik ve mali alanlarda dinamik bir şekilde gelişmektedir. İki devlet arasında, birçok işbirliği anlaşması imzalanmıştır. 1998 yılında Taşkent’te ekonomik ve ticari işbirliği anlaşması, 1995 yılında yatırımların teşviki ve korunmasına ilişkin sözleşme, 1997 yılında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması, 1996 yılında Özbek-Türk Ekonomik Komitesi’nin kurulmasına ilişkin anlaşma imzalanmıştır. Aynı zamanda, 2008 yılında iki ülke arasındaki ticaretin teşvik edilmesi, işletmeler ve ekonomik kuruluşlar arasındaki endüstriyel ve teknolojik işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla Ticaret Konseyi’nin kurulmasına yönelik ikili bir anlaşma imzalanmıştır. Böylece iki ülke arasında “en çok kayırılan ülke rejimi“ yürütülmektedir.

2009 yılında Türkiye'nin Özbekistan’a ihracatı 273 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Özbekistan’ın Türkiye'ye ithalatı aynı yıl 413 milyon doları bulmuştur. 2007 yılında ticaret hacmi 838 milyon ABD doları şeklinde gerçekleşmiştir. Ocak-Haziran 2008 yılında toplam ticaret hacmi % 56 oranında artarak, 573 milyon ABD doları olmuştur. Söz konusu rakam, özellikle ticaret hacminin aynı yıl içinde 1 milyar doları aşmış olması dikkate alındığında, bu yılın ilk yarısı için bir rekor sayılır. Türkiye’nin Özbekistan’dan ithalatının %65’i demir ve demir dışı metallerden, %23’u sanayi ürünlerinden, %12’si de tarım ürünlerinden oluşmaktadır. Türkiye’nin Özbekistan’a ihracatının ana kısmı sanayi ürünleri (% 92,4), tarım ürünleri (% 5,4), demir ve demir dışı metaller (% 2.2) oluşturmaktadır.

Türk ortaklarla tekstil ve gıda sektörlerinde aktif bir işbirliği mevcuttur. Ortaklıkta yapılmakta olan birçok proje iki ülke arasında yatırım işbirliğinin gelişmesine, işadamları arasındaki doğrudan temasları desteklemeye hizmet etmektedir.

Türkiye, Özbekistan ekonomisinde büyük bir yatırımcı konumundadır. Türk şirketlerinin Özbekistan'a yatırımı 1 milyar ABD dolarını geçmiştir. Türk şirketleri, özellikle inşaat sektöründe aktif faaliyet göstermektedir. İnşaat sektöründeki projelerin değeri yaklaşık 1,6 milyar ABD dolarına ulaşmaktadır.

Özbekistan'da, Türk sermayeli 596 işletme faaliyet göstermekte olup, bunların 139’u yüzde yüz Türk sermayesi ile çalışmaktadır. Özbekistan Cumhuriyeti Dış Ekonomik İlişkiler, Yatırımlar ve Ticaret Bakanlığı’nda 93 Türk firması akredite edilmiştir. Türkiye'de 103 Özbek şirket de faaliyetini sürdürmektedir. Türk şirketleri genel olarak ekonominin tekstil, gıda, inşaat, kimya, giyim, deri, tuhafiye, kereste, et ve süt sanayi sektörlerinde, toptan ve perakende ticaret alanlarında çalışmaktadır.

Ekonomik işbirliğinin yanı sıra Türkiye, Özbekistan’a Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) aracılığıyla teknik destek vermektedir. Tarım, arıcılık, ormancılık, balıkçılık, sağlık, bankacılık sektörlerinde ve diğer alanlarda bir takım projeleri gerçekleştirmektedir.

Türkiye tarafından Özbekistan’a yapılan kalkınma yardımları 2008 yılında 5.9 milyon ABD doları olmuştur. Kalkınma yardımı olarak tahsis edilen ve 2008’de 7,25 milyon ABD Doları olan meblağ, 2009 yılında 8,8 milyon dolara ulaşmıştır. Türkiye, Özbekistan Cumhuriyetine her geçen yıl daha fazla teknik destek vermeye devam ediyor.

Ancak, Özbekistan ve Türkiye arasında sadece ticari ve ekonomik ilişkiler değil, aynı zamanda kültürel ilişkiler de gelişmektedir. Son yıllarda turizm sektörü ve ikili kültürel ilişkilerin gelişmesine büyük önem verilmektedir. İki ülke arasındaki mesafe nedeniyle ortaya çıkabilecek zorluklara rağmen, Türkiye'nin turistik ve tatil bölgeleri Özbekistan vatandaşlarının ilgisini çekmektedir. Özbekistan’ın tarihsel turizm potansiyeli ve zengin kültürel mirası de Türk vatandaşlarının ilgisini çekmektedir. Bu nedenle, turizm sektöründe işbirliğin geliştirilmesi, iki ülke halklarının yaklaşmasında önemli bir rol taşımaktadır.

Sosyo-ekonomik ilişkilerde diaspora bir araç olabilir. Diaspora, genellikle sosyo-ekonomik ilişkilerin daha da gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Türk ve Özbek diasporaları ve onların kültür merkezleri, iki ülke arasında kültürel alışverişi teşvik eder ve dost ülkelerin kültür ve geleneklerinin taşıyıcısıdır. Diasporalar tarafından oluşabilecek imkânları kullanmak gerekmektedir. Çünkü onlar sadece devletin kültürel mirasının taşıyıcısı değil, belki de ülkede girişimcilik faaliyetinin bir özendiricisidir. Diasporalar, dost ülkelerden edinilmiş bilgilerin ve yenilikçi fikirlerin taşıyıcısı olarak, ülkelerin ekonomik gelişmesine ve böylece devletlerin ekonomik kalkınmalarına katkıda bulunmaktadırlar. Bu yüzden, diasporalar ve ülkeler arasındaki ilişkilerin teşvik edilmesi ve geliştirmesi gerekmektedir.

Diasporalar, iki devleti bağlayan bir köprü olabilir. Bu nedenle, süreç katılımcısı olan ülkeler arasında, özellikle diasporalar, kültür merkezleri, ülkeler ve özel sektör arasında diyalog kurulması faydalı olacaktır. Teknik Yardım Kuruluşları, söz konusu süreçte destekleyici ve kolaylaştırıcı konumda olabilir.

Sonuç olarak belirtmek gerekiyor ki, ekonomik, kültürel ve insani alanlarda karşılıklı yarar sağlayan ilişkilerin, özellikle ticari-ekonomik, kültürel ve insani yardım ilişkilerinin geliştirilmesi için tüm çabaları göstermek gerekmektedir. İkili ilişkilerin daha da aktif bir şekilde geliştirilmesi için iki ülke de gereken kaynaklara ve büyük potansiyele sahiptir. Özellikle, ticaret hacminin karşılıklı olarak birkaç kat arttırılması için imkânlar var. Bu amaçla, ticari, yatırım, endüstriyel ve teknolojik alanlarda işbirliği potansiyelinin incelenmesi üzere araştırmalar yapılması ve bu imkânların iki ülkenin hükümetlerine ve özel sektör temsilcilerine aktarılması gerekmektedir. İki ülke arasındaki ilişkilerin daha da verimli bir şekilde olması için, ticari-ekonomik ve kültürel işbirliği yolundaki engellerin belirlenmesi ve aşılması, söz konusu engellerin kaldırılması için dost ülkelerin hükümetlerine tekliflerin ve karşılıklı yarar sağlayan ekonomik ilişkilere ait programların sunulması gerekmektedir. İlişkilerin daha da verimli ve karşılıklı yarar sağlaması için, yıllık toplantıların, tartışma ve yuvarlak masa toplantılarının düzenlenmesi ve bu aktivitelere ilgili tarafların davet edilmesi gerekmektedir.

Kaynaklar:

  1. News from IGEME and Turkey: “Turkish-Uzbek Trade Volume Insufficient, Trade Chamber Head Says“, <http://www.tpankara.org.tr/english/habere.cfm?haberkodu=1000529 >, June 2010
  2. Turkish Weekley: Turkey-Uzbekistan: Strengthening Cooperation and Achieving Progress, , November 2008
  3. “Prodvijenie torgovli mejdu Uzbekistanom i Turciey doverili tuecko uzbekskomu torgovomu sovetu“, <http://news.mail.ru/economics/2281302/> , January 2009
  4. TIKA, Annual report 2008, sayfa 28, 2009
  5. 2009 Kalkınma Raporu, Raporlama ve Koordinasyon Birimi, sayfa 29, Mayıs 2009
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2812 ) Etkinlik ( 228 )
Alanlar
TASAM Afrika 80 654
TASAM Asya 100 1132
TASAM Avrupa 23 659
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 300
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1413 ) Etkinlik ( 56 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 25 628
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 191
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1307 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 521
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2065 ) Etkinlik ( 84 )
Alanlar
TASAM Türkiye 84 2065

Her şey, Avrupa gücünün ve Batı ilerlemesinin sembolü olan üç veya dört generalle başladı ve bugün kimse tam sayılarını bilmiyor. Batıdan gelen bu generaller hala İsrail’in Batı planları çerçevesinde askeri senaryolara sokuyorlar. Mossad’ın başındaki David Mircea’da Avrupa’daki dış operasyonlard...;

Jeopolitikçi ve Deniz Tarihçisi Dr. Nejat Tarakçı’nın mesleki deneyim, bilgi ve araştırmalarına dayalı deniz temalı felsefi, tarihî, bilgi veren ve anılarını da içeren ilginç makalelerini derlediği “Denizden Çıkan Yazılar” adlı eseri TASAM Yayınları tarafından e-kitap olarak yayımlandı. ;

Osmanlı ve kısmen de Cumhuriyet dönemine ait genel tarihin deniz veçhelerindeki ilginç olaylarını kısa hikayeler şeklinde özetleyen Jeopolitikçi ve Deniz Tarihçisi Dr. Nejat Tarakçı’nın “Osmanlıdan Cumhuriyete Deniz Tarihimizde İz Bırakan Olaylar” adlı eseri TASAM Yayınları tarafından e-kitap olarak...;

BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) küresel sistemde yükselen güçlerin sesi olma iddiasıyla ortaya çıkan ve özellikle Küresel Güney’in taleplerine dikkat çekmeyi amaçlayan önemli bir platformdur. Ancak bu yapının halen tam anlamıyla kurumsal bir uluslararası örgüt olmadığı açıkça...;

24-25 Haziran 2025 tarihlerinde Lahey'de yapılan NATO zirvesinden daha ölümcül bir ittifak olma hedefi ile "savunma harcamalarını arttırma" kararı çıktı. Üye ülkeler, savunma harcamaları kapsamında 2035 yılına kadar GSYİH'ın %5'ine karşılık gelen bir yatırım yapma taahhüdünde bulundu. ;

Türkiye’nin son yıllarda uyguladığı ve farklı coğrafyalar ve güç blokları ile siyasi/diplomatik, ekonomik, toplumsal ve kültürel ilişkilerini geliştirmeyi amaçlayan iddialı dış politikasına yönelik özellikle Batı dünyasında ciddi eleştiriler bulunmaktadır. Bu eleştiriler, Türkiye’nin köklü dış polit...;

Savunma sanayi, ulusal güvenlik ve stratejik bağımsızlık açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu sektörün etkinliği, teknolojik yenilikler ve Ar-Ge yatırımları ile doğrudan ilişkilidir. Ar-Ge faaliyetleri, savunma sistemlerinin ve teknolojilerinin yenilenmesi ve geliştirilmesiyle hem savunma yetenek...;

Yüzyılın başından beri ABD, Hindistan'ın büyük bir güç olarak yükselmesine yardımcı etmeye çalışmıştır. George W. Bush'un başkanlığında Washington, Yeni Delhi ile ülkenin tartışmalı nükleer silah geliştirme çalışmalarına rağmen Hindistan'ın sivil nükleer programını destekleyen büyük bir anlaşmayı ka...;

4. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

Afrika 2063 Ağı | İstişare Toplantısı 3

  • 18 Haz 2025 - 18 Haz 2025
  • Çevrimiçi - 13.00

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • İstanbul - Türkiye

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2025 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 31 May 2025 - 28 Haz 2025
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...