Bugün dünyada büyük ölçüde yenilenemeyen enerji kaynakları kullanılmaktadır. Bunun sonucunda çevre sorunları önemli ölçüde artmıştır. Sera gazlarının atmosferdeki değişimlerinin son 150 yıl içinde artması sonucunda meydana gelen ısınma küresel boyutta iklimsel değişimlere yol açmakta, antropo-jenik kaynaklardan oluşan hava kirliliğinin bir göstergesi olan karbon dioksit (CO2) derişimi, 18 ve 19. yüzyıllarda 280 - 290 ppm arasında iken, fosil yakıtların yakılması sunucunda 2006 yılının başında yaklaşık 382 ppm'e kadar ulaşmıştır. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde, ülkemizin enerji talebini karşılamak için, uzun vadede yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelirken, kısa ve orta vadede de çevreye en az zarar verecek şekilde nükleer enerji kaynaklarının kullanılmasına önem verilmelidir. Bu çalışmada, Türkiye'nin orta ve uzun vadedeki enerji talebinin karşılanabilmesi için ileriye dönük alternatif enerji kaynakları ile birlikte nükleer enerjinin dünyadaki durumu incelenmiş, nükleer enerji ile fosil yakıtlarla çalışan enerji santrallerinin çevresel etkileri karşılaştırılmıştır
Nükleer Enerji ve Çevre
Bugün dünyada büyük ölçüde yenilenemeyen enerji kaynakları kullanılmaktadır. Bunun sonucunda çevre sorunları önemli ölçüde artmıştır. Sera gazlarının atmosferdeki değişimlerinin son 150 yıl içinde artması sonucunda meydana gelen ısınma küresel boyutta iklimsel değişimlere yol açmakta, antropo-jenik kaynaklardan oluşan hava kirliliğinin bir göstergesi olan karbon dioksit (CO2) derişimi, 18 ve 19...
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.