Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 22-26 Ocak 2017 tarihlerinde Doğu Afrika’da Tanzanya, Mozambik ve Madagaskar’a yaptığı resmi ziyaret başarılı geçmiş, Türkiye’nin Afrika politikasının etkinliği açısından çok yararlı olmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 22-23 Ocak tarihlerinde Tanzanya Cumhurbaşkanı Dr. John Pombe Joseph Magufuli ile biraraya gelmiş, her iki Cumhurbaşkanı heyetler arası görüşmelere başkanlık etmişlerdir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 24 Ocak’ta Mozambik’e geçerek, Cumhurbaşkanı Filipe Jacinto Nyusi ile görüşmüş ve iki ülke heyetleri arasındaki müzakerelere katılmıştır. Bu ülkeye, ülkemizden, Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyarettir.
Sayın Cumhurbaşkanımız daha sonra Madagaskar’a geçmiş ve 25 Ocak’ta Madagaskar Cumhurbaşkanı Hery Rajaonarimampianina ile görüşmelerde bulunmuştur. Bu ziyaret de, Türkiye’den bu ülkeye Cumhurbaşkanı düzeyinde gerçekleştirilen ilk resmi ziyarettir.
Bu ziyaretler sırasında, ikili ilişkiler, Afrika kıtasının sorunları ve uluslararası konular ele alınmıştır. Ayrıca, düzenlenen İş Forumları’yla geziye katılan iş adamlarımız muhataplarıyla biraraya gelerek işbirliği olanaklarını değerlendirmişlerdir.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın göreve başladığı Ağustos 2014’den bu yana, Afrika kıtasına gerçekleştirdiği bu 4. ziyaret, daha önceki üç turda yaptığı 9 ülke ziyareti, ezcümle, Somali, Etiyopya, Cibuti, Fildişi Sahili, Gana, Gine, Nijerya, Uganda ve Kenya ile Güney Amerika ziyareti dönüşlerinde Senegal eskali yanında ele alındığında, Türkiye’nin Afrika politikasını derinleştirmek ve yeni işbirliği alanları sağlamak amacına yönelik olduğu görülmektedir.[1]
Ülkemizi, 2015 ve 2016 yıllarında Fildişi Sahili, Gabon, Somali, Mali, Benin ve Gine Cumhurbaşkanları ziyaret etmişlerdir. Ayrıca, Bakan düzeyinde ise Karma Ekonomik Komisyon toplantıları olmak üzere çeşitli vesilelerle karşılıklı ziyaretler gerçekleştirilmiştir.
Türkiye, Afrika ülkeleri Dışişleri Bakanlıkları arasında istişarelere de önem vermektedir. 2016 yılı içinde Eritre, Kongo Demikratik Cumhuriyeti ve Moritanya ile siyasi istişareler düzenlenmiştir.
Türk dış politikası, Soğuk Savaş sonrası dönemde Afrika’yı önemli bir etkinlik alanı haline getirmeyi başarmıştır.[2]
Afrika’nın, 21. yüzyılda yeni bir aktör olarak uluslararası ilişkilerde önemli bir rol oynaması beklenmektedir. [3] Ayrıca, Afrika ekonomik açıdan da Doğu Asya’dan sonra, dünyanın en hızlı büyüyen bölgesidir. [4]
Sahra Altı Afrika ülkeleriyle son yıllarda, her alanda geliştirmeyi başardığımız ilişkiler sayesinde, Afrika’ya yönelik Türk Dış Politikası başarılı olmuştur. 1998’den beri devam eden Afrika’ya açılım politikamız 2013’te yerini Afrika ortaklık politikasına bırakmıştır. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nin Üçüncüsünü 2019 yılında yapılması beklenmektedir.
Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ticaret hacmi 25 milyar dolara ulaşmış bulunmaktadır. Türk Hava Yolları, Afrika’da 40 noktaya uçmaktadır. Bugün, Türkiye Afrika’da 39 Büyükelçilik ile etkinlik sağlamayı başarmıştır. Ankara’da da 32 Afrika ülkesinin Büyükelçiliği bulunmaktadır.[5] 5.000 Afrikalı öğrenci de devletin tam bursu ile ülkemizde eğitim görmektedir.[6] TİKA’nın Afrika’daki 16 bürosu aracılığıyla dağıttığı kalkınma yardımları da Afrika politikamıza ayrı bir etkinlik sağlamaktadır. Nitekim, Türkiye’nin resmi kalkınma yardımlarının yaklaşık üçte biri Afrika ülkelerine yapılmaktadır.[7] Türkiye’nin, ayrıca, Afrika’ya yaptığı doğrudan yatırımların toplam değeri 3.6 milyar doları aşmıştır. Bugün, Etiyopya’da 148 firmamız bulunmakta ve bunlar 30.000 yerel personele istihdam imkanı sağlamaktadırlar.[8]
Yukarıda ortaya konulan olumlu tablo ışığında Sayın Cumhurbaşkanımızın 2014’ten beri yaptığı, bir gelenek halini alan bu ziyaretleri, Afrika’da liderler seviyesinde sorunların daha kolayca çözüldüğü gerçeği karşısında, ikili ilişkilerdeki pürüzlerin giderilmesine, ekonomik ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunduğu bir gerçektir.
Afrika, yükselen güçlerin ilgi alanı haline gelmiştir. Bu kıtada ülkemiz, Çin, Brezilya, Güney Kore, Hindistan, Japonya ve Güney Afrika ile rekabete girmek durumundadır.[9] Son zamanlarda, eski sömürgeci güçlerin, İngiltere, Fransa, Portekiz, Belçika ile diğer büyük devletlerin ABD, Rusya, Almanya’nın da Afrika’ya göstermeye başladıkları ilgi nazara dikkate alınırsa, Türkiye’nin Afrika politikası bundan sonra, önemli bir rekabet ortamı içinde bulunacaktır. Bu nedenle, Afrika’ya yönelik politikamızın ileriki dönemde eski başarısını sınırlayıcı durumlarla karşılaşmaması önem arzetmektedir.
Bu yeni durumu göz önünde bulunduran politikalara öncelik verilmesi gerekecektir. Bu politikaların başında da, Afrika’ya ilgi duyan diğer yükselen güçlerin yapmaya başladıkları gibi, Kıta’da, Türk diasporasının meydana getirilmesi için gereğinin yapılmasıdır.
Türkiye, bugüne kadar başarıyla yürüttüğü, Afrika ile ilişkilerini daha da ileriye götürmekten vazgeçmemeli ve politikalarını, ortaya çıkacak güçlüklerin üstesinden gelecek şekilde tespit etmelidir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 22-23 Ocak tarihlerinde Tanzanya Cumhurbaşkanı Dr. John Pombe Joseph Magufuli ile biraraya gelmiş, her iki Cumhurbaşkanı heyetler arası görüşmelere başkanlık etmişlerdir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 24 Ocak’ta Mozambik’e geçerek, Cumhurbaşkanı Filipe Jacinto Nyusi ile görüşmüş ve iki ülke heyetleri arasındaki müzakerelere katılmıştır. Bu ülkeye, ülkemizden, Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyarettir.
Sayın Cumhurbaşkanımız daha sonra Madagaskar’a geçmiş ve 25 Ocak’ta Madagaskar Cumhurbaşkanı Hery Rajaonarimampianina ile görüşmelerde bulunmuştur. Bu ziyaret de, Türkiye’den bu ülkeye Cumhurbaşkanı düzeyinde gerçekleştirilen ilk resmi ziyarettir.
Bu ziyaretler sırasında, ikili ilişkiler, Afrika kıtasının sorunları ve uluslararası konular ele alınmıştır. Ayrıca, düzenlenen İş Forumları’yla geziye katılan iş adamlarımız muhataplarıyla biraraya gelerek işbirliği olanaklarını değerlendirmişlerdir.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın göreve başladığı Ağustos 2014’den bu yana, Afrika kıtasına gerçekleştirdiği bu 4. ziyaret, daha önceki üç turda yaptığı 9 ülke ziyareti, ezcümle, Somali, Etiyopya, Cibuti, Fildişi Sahili, Gana, Gine, Nijerya, Uganda ve Kenya ile Güney Amerika ziyareti dönüşlerinde Senegal eskali yanında ele alındığında, Türkiye’nin Afrika politikasını derinleştirmek ve yeni işbirliği alanları sağlamak amacına yönelik olduğu görülmektedir.[1]
Ülkemizi, 2015 ve 2016 yıllarında Fildişi Sahili, Gabon, Somali, Mali, Benin ve Gine Cumhurbaşkanları ziyaret etmişlerdir. Ayrıca, Bakan düzeyinde ise Karma Ekonomik Komisyon toplantıları olmak üzere çeşitli vesilelerle karşılıklı ziyaretler gerçekleştirilmiştir.
Türkiye, Afrika ülkeleri Dışişleri Bakanlıkları arasında istişarelere de önem vermektedir. 2016 yılı içinde Eritre, Kongo Demikratik Cumhuriyeti ve Moritanya ile siyasi istişareler düzenlenmiştir.
Türk dış politikası, Soğuk Savaş sonrası dönemde Afrika’yı önemli bir etkinlik alanı haline getirmeyi başarmıştır.[2]
Afrika’nın, 21. yüzyılda yeni bir aktör olarak uluslararası ilişkilerde önemli bir rol oynaması beklenmektedir. [3] Ayrıca, Afrika ekonomik açıdan da Doğu Asya’dan sonra, dünyanın en hızlı büyüyen bölgesidir. [4]
Sahra Altı Afrika ülkeleriyle son yıllarda, her alanda geliştirmeyi başardığımız ilişkiler sayesinde, Afrika’ya yönelik Türk Dış Politikası başarılı olmuştur. 1998’den beri devam eden Afrika’ya açılım politikamız 2013’te yerini Afrika ortaklık politikasına bırakmıştır. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nin Üçüncüsünü 2019 yılında yapılması beklenmektedir.
Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ticaret hacmi 25 milyar dolara ulaşmış bulunmaktadır. Türk Hava Yolları, Afrika’da 40 noktaya uçmaktadır. Bugün, Türkiye Afrika’da 39 Büyükelçilik ile etkinlik sağlamayı başarmıştır. Ankara’da da 32 Afrika ülkesinin Büyükelçiliği bulunmaktadır.[5] 5.000 Afrikalı öğrenci de devletin tam bursu ile ülkemizde eğitim görmektedir.[6] TİKA’nın Afrika’daki 16 bürosu aracılığıyla dağıttığı kalkınma yardımları da Afrika politikamıza ayrı bir etkinlik sağlamaktadır. Nitekim, Türkiye’nin resmi kalkınma yardımlarının yaklaşık üçte biri Afrika ülkelerine yapılmaktadır.[7] Türkiye’nin, ayrıca, Afrika’ya yaptığı doğrudan yatırımların toplam değeri 3.6 milyar doları aşmıştır. Bugün, Etiyopya’da 148 firmamız bulunmakta ve bunlar 30.000 yerel personele istihdam imkanı sağlamaktadırlar.[8]
Yukarıda ortaya konulan olumlu tablo ışığında Sayın Cumhurbaşkanımızın 2014’ten beri yaptığı, bir gelenek halini alan bu ziyaretleri, Afrika’da liderler seviyesinde sorunların daha kolayca çözüldüğü gerçeği karşısında, ikili ilişkilerdeki pürüzlerin giderilmesine, ekonomik ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunduğu bir gerçektir.
Afrika, yükselen güçlerin ilgi alanı haline gelmiştir. Bu kıtada ülkemiz, Çin, Brezilya, Güney Kore, Hindistan, Japonya ve Güney Afrika ile rekabete girmek durumundadır.[9] Son zamanlarda, eski sömürgeci güçlerin, İngiltere, Fransa, Portekiz, Belçika ile diğer büyük devletlerin ABD, Rusya, Almanya’nın da Afrika’ya göstermeye başladıkları ilgi nazara dikkate alınırsa, Türkiye’nin Afrika politikası bundan sonra, önemli bir rekabet ortamı içinde bulunacaktır. Bu nedenle, Afrika’ya yönelik politikamızın ileriki dönemde eski başarısını sınırlayıcı durumlarla karşılaşmaması önem arzetmektedir.
Bu yeni durumu göz önünde bulunduran politikalara öncelik verilmesi gerekecektir. Bu politikaların başında da, Afrika’ya ilgi duyan diğer yükselen güçlerin yapmaya başladıkları gibi, Kıta’da, Türk diasporasının meydana getirilmesi için gereğinin yapılmasıdır.
Türkiye, bugüne kadar başarıyla yürüttüğü, Afrika ile ilişkilerini daha da ileriye götürmekten vazgeçmemeli ve politikalarını, ortaya çıkacak güçlüklerin üstesinden gelecek şekilde tespit etmelidir.
[1] Sayın Cumhurbaşkanımızın Tanzanya, Mozambik ve Madagaskar ziyaretlerine ilişkin basın açıklaması (www.tccb.gov.tr).
[2] Ali Engin Oba, “Tarihsel Gelişim Işığında Türk Dış Politikası ve Afrika, Afrika’nın Türk Diplomasisi’nin Etkinlik Alanı Haline Gelmesi“, 15-16 Kasım 2014’te Türk Tarih Kurumu tarafından Cibuti’de düzenlenen Afrika’da Türkler Sempozyumu’na sunulan bildiri.
[3] Mevlüt Çavuşoğlu, “2017 Yılına Girerken Dış Politikamız“, Dışişleri Bakanlığı’nın 2017 Mali Yılı Bütçe Tasarısı’nın TBMM Genel Kurulu’na Sunulması Vesilesiyle Hazırlanan Kitapçık, s. 119.
[4] Çavuşoğlu, a.g.e., s. 119.
[5] Çavuşoğlu, a.g.e. s. 120.
[6] İbrahim Kalın, “Turkey’s Win-Win Policy in Africa“, Daily Sabah, 28 January 2017.
[7] Çavuşoğlu, a.g.e. s. 121.
[8] Çavuşoğlu, a.g.e. s. 121.
[9] Bu konuda bakınız: Sebastien Sandanter (sous la direction de), L’Afrique, Nouveau Terrain De Jeu Des Emergents, Karthala, Paris, 2014.