AB Tek Pazar’ını Güvence Altına Alma Çabası

Makale

AB “Tek Pazar” ı, yapı olarak bir ticaret bloku olup, ticaret blokunun oluşması için gereken, gümrüklerin kaldırılması, mal, hizmet ve üretim faktörlerinin serbest dolaşımını ...

AB “Tek Pazar“ı, yapı olarak bir ticaret bloku olup, ticaret blokunun oluşması için gereken, gümrüklerin kaldırılması, mal, hizmet ve üretim faktörlerinin serbest dolaşımını mümkün hale getiren düzenlemelerin hazırlanması, AET den AB ye uzanan uzun süreçte, aşama aşama hayata geçirilmiştir. Yarım yüzyılı geride bırakan tarihinde pek çok parasal, reel ve sistemik kriz atlatan AB, bugün su yüzünde hala kalmayı başaran kurumları ile bazı kırılma ve çatlakların, içeriye su kaçırmasını engelleme çabası içindedir.


Çatlakların Özelliği

Bir binayı mail-i inhidam haline getiren çatlaklar, sıradan çatlaklardan farklıdır. Zemin uzmanları, hangi çatlağın binalarda yıkılma riski yaratabileceğini çok iyi görür. Hatta, şimdilerde, özellikle İstanbul hep böyle çatlaklara dayanan bir “kentsel dönüşüm“ furyasında. Ama gerçk, ama yalan. Keşke AB gibi bir blok için de, hangi çatlağın sistemi ve yapıyı daha hızlı çürüğe çıkarıcı olduğu kolayca tesbit edilebilseydi. Ama 1960’lı yıllardan beri, AB kurumları ile hala ayakta ise, bugüne kadar yaşananlar, sistemi “çürüğe çıkarma“ yeteneğinde değilmiş diye düşünebiliriz. Ya şimdi yaşananlar, AB ye ve özellikle ilk göz ağrıları “Tek Pazar“a ne yapar?


Brexit Sıva Çatlağı Gibi

Brexit’in de yaşlı kıtayı, nihai sona götüreceğini sanmam. Zaten başından beri menfi bir tutum içinde olan bir ada komşusu. Hele de “Tek Pazar“dan kopmak istemediğini açık açık beyan ediyorsa, bir de üstüne Lizbon anlaşmasının 50’nci maddesinin çalışması ile ilgili sorunlar, Brexit’in bile gerçekleşmesine gölge düşürüyorsa, AB “Tek Pazar“ının gerçek anlamda çürüğe çıkması için daha büyük olayların olması gerekir. Brexit başka ihtimallere göre şimdilik AB için sıva çatlağı.


Öncelikler ve Geleneksel Harcama Trendleri

Mülteciler AB için büyük bir olay. Çünkü neredeyse açık sınırların, dış kapıları baskıya karşı zorlanıyor. Akan insan seli, zaten nüfus bileşimi açısından sıkıntılı ülkelere yeni toplumsal sorunlar yüklüyor. AB ve üye ülkelerin bütçe öncelikleri değişiyor. Oysa mülteciler tek sorun da değil. Yaşlanan nufusu, görece teknolojik geriliği, kendi içindeki bölgesel gelişme farklılıkları, özellikle genişleyen AB coğrafyasında hanidir ciddi bütçe sorunları, tahsis tartışmaları, “Kim net katkıda bulunacak? Kim bütçeyi tırtıklayacak?“ sorularını ciddi çatışma konuları haline getiriyordu. Ya enerji bağımlılıklarına, Rusya ile gerilen ilişkilere, AB’nin Doğu kanadında yer alan üyelerin Rusya kuşkuları ile talep ettikleri savunma harcamalarına ne demeli?


Dananın Kuyruğu Gibi bir AB Bütçesi

Ortak bir bütçeleri, bütçe perspektifleri ve çoğunun üye olduğu bir para sistemleri, bir de para birimleri var. Avro artık pek kolay tarihe gömülemeyecek bir para birimi. Gelelim AB bütçesi ve perspektifine: Bu bütçe hep denktir. Açık da vermez fazla da. AB bütçesi adeta dananın kuyruğu gibi, ne uzar, ne kısalır. Çekilmedikçe de kopmaz. Ama yıllar itibarı ile baktığımızda, AB bütçesi için yapılan tahsis, gelir ve harcama kalemlerinin miktar değerinin değiştiğini görürüz (2016 rakamı 155 milyar Avro). İşte kırılma noktalarına baskı yapan şey, bütçe tahsislerinde önceliğin, sistemi geliştirecek alanlar yerine, mülteci harcamaları veya savunma gibi alanlara kaydırılma endişesi. Bu ise milliyetçi akımları tetiklemekte, her üye kendini sorunlardan vareste tutmak istemekte. İşte bu asıl taşıyıcı duvar çatlağı tehlikesi.

Şimdi bir arada başardıkları onca işe rağmen hala dalga dalga yükselen milliyetçilik duygularının yaratabileceği çatlakları nasıl görmezden gelmeli? İşte bütün bunlar dananın kuyruğunun kopmasına neden olabilir ve “Tek Pazar“ hayali tarihe gömülebilir diye düşünebilirsiniz. Ama o da o kadar kolay değil. Zaten asıl çabayı o olmasın diye gösteriyorlar.


Binayı Ayakta Tutmak İçin, “Dostlar İşbaşında Görsün“

Bu yıl çatlakları onarmak için AB kurumları şu sıra seferber olmuş durumda. İlk hedeflerinde “Tek Pazar“ı günün koşullarına göre geliştirmek var. Bu amaçla 28 Kasım Pazartesi günü toplanan ekonomik işler ve sanayi bakanları toplantısının gündemindeki öncelik, bireylerin bulundukları yer dolayısı ile tek pazardan yeterince yararlanmasına engel olan mevki (geo) kısıdını (blocking) kaldırmak, mal ve hizmetlerin çevrimiçi, yani dijital ortamda ticarete konu olabilmesi için gerekli kolaylaştırma işlemlerinin hızlandırılması var.

Bu zaten hali hazırda mümkün değil mi diye sorarsanız, mümkün. Üstelik Amazon gibi çok uluslu şirketleri de bu işin içinde görebilirsiniz. Video ve filmleri konunun dışında tutmayı istiyorlar. Önceliği AB şirketlerine vererek dijital bloku güçlendirmeyi hedefliyorlar.

Avrupa kuşkuculuğunun, “Tek Pazar“a karşı son bulması için, pazarı tüketiciye tuşlar kadar yakın hale getirmek istiyorlar. Ama bu yaşlanan nufusa ne kadar hitap eder? Arz zincirlerine, toptancı, bayii, perakendeci halkalarına ne yapar? İnsanlar evlerine kapanarak, “Tek Pazar“ı dijital ortamda nasıl idame ettirir? sorularına hiç cevap aramıyorlar. Teknik sorun tuşların ucundan verilen siparişe karşı, olmayan sınırların ötesinden yapılan sevkiyatın hızlı ve etkin yapılabilmesi olarak görülüyor. Ya tüketici hak, güven ve tatmininin temini konuları? Tabii bu, e- ticaretin yasal yönünü, yükümlülük ve haklarını da çağrıştırıyor.

Bilgisayar sistemlerinin güvenliği ve kapasitesi (bedava WIFI sistemleri) de üzerine eğilinen konulardan. İşte bu işlerle uğraşıyorlar şu sıralar AB bakanları. Günü ve gündemi kurtarma çabası gibi geliyor bana. Bakalım “Dijital Tek Pazar“, “Tek Pazar“ı güvence altına alabilecek mi? Amazon UK veya Debenhams, Danimarka’ya on beş günden kısa zamanda, güvenli sevkiyat yapacak mı artık? Eh “dostlar alışverişte görsün“.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2711 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1078
Avrupa 22 637
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1381 ) Etkinlik ( 53 )
Alanlar
Balkanlar 24 293
Orta Doğu 23 608
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 3 184
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 77 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 19 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2042 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2042

Savaşın başlamasından bir yıl geçtikten sonra, Rusya'nın neden galip gelmediği, hem ABD dış politikasında hem de daha geniş anlamda uluslararası güvenlikte en önemli sorulardan biri haline geldi. Cevabın birçok bileşeni var. ;

Ukrayna’da Rusya’nın yakın zamanda büyük bir saldırı gerçekleştireceği haberlerinden ABD’nin Ukrayna’yı son ana kadar destekleyeceğini deklare etmesine kadar karmaşık ve belirsiz bir durum söz konusu. Rusya ile “sınırsız dostluğu“ bulunan Çin ise bu karmaşık durum karşısında pozisyon belirlemeye çal...;

TASAM Staj Programı; katılımcıların akademik çalışma yetkinliği kazanmasına destek olarak kaynaklara ulaşma, bilgi toplama ve iletişim gibi konularda mevcut yetenek ve özelliklerini geliştirmelerini amaçlamaktadır. TASAM’ın mevcut çalışma alanları kapsamında değerlendirilecek stajyerlerin, bu alanla...;

Artık, ulusal ya da uluslararası her seviyede güvenliği geçmişin anlayış ve kurumları ile sağlama imkânı zayıflamaktadır. Hızla gelişmekte olan teknolojilerin neden olacağı ekonomik ve toplumsal dönüşümler, uluslararası düzenin de yeni bir çerçeveye yani devletsiz (sınırların olmadığı post-modern) s...;

Arap yarımadası tektonik hareketlerle Afrika’ya doğru kayarken hiç olmazsa siyasi faylardaki gerilimi azaltacak girişimler önem kazanıyor. Necef Zirveleri işte bunlardan biri.;

Ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel güçlerin oluşturduğu bir Dünya Düzeni vardır. Bu düzen ufak değişimler gösterse de kolay kolay değişmez. Büyük güçler siyasi, ekonomik güçlerini koruyabilmek ve hatta geliştirmek amacıyla zaman zaman bazı girişimlerde bulunurlar. ;

Ülkelerin geçmişten günümüze sınır güvenliğini esas alan ve askeri güç kullanarak bu tür bir güvenliği sağlama girişimleri hep olagelmiştir. Ancak bu yöndeki çabalar, aynı zamanda toplumsal refahı arttırma veya uluslararası güvensizliği giderme girişimlerini başarısız kılmıştır.;

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in Mısır’la başlayan Orta Doğu gezisinde, Mısır ve İsrail arasındaki barışın ve özellikle Abraham konjonktürünün, bölgedeki gelişmelerden olumsuz etkilenmesi endişesi hissedildi. Orta Doğu uzlaşmadan çok çatışmanın olduğu bir bölge. ;

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

Bilgi teknolojilerinin hızlı gelişimi, aynı büyüklükteki güvenlik sorunlarını beraberinde getirmiştir. İnternetin ilk yıllarında bilgi güvenliğinin üç önemli bileşeni olan “erişilebilirlik, gizlilik, bütünlük” kavramlarından “erişilebilirlik” öne çıkmış; önce internetin gelişmesi ve işletilmesi düşünülmüş, “gizlilik ve bütünlük” geri planda kalmıştır.

  • 03 Kas 2022 - 03 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 04 Kas 2022 - 04 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

5. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 04 Kas 2022 - 04 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

4. Denizcilik Ve Deniz Güvenliği Forumu 2022

  • 03 Kas 2022 - 03 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.