Sayın Valim, çok değerli Rektörüm, değerli Milletvekilim, çok değerli Misyon Temsilcileri, Belediye Başkanımız, kamu kurum ve kuruluşlarının çok değerli temsilcileri, hanımefendiler, beyefendiler, saygı değer konuklar ve basın mensupları;
"Balkan Milletleri Arası Etkileşim" konulu "Uluslararası Balkan Kongresi"nde sizlerle birlikte olmaktan duyduğum mutluluğu sözlerimin başında ifade etmek istiyorum. Bu kongrenin düzenlenmesinde büyük emeği geçen değerli Valimize, TRAKYAKENT ve Tekirdağ Belediye Başkanlarına, TİKA Başkanlığımıza, Namık Kemal Üniversitesi Rektörlüğüne, TASAM'a takdirlerimi ve içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Stratejik bir öneme sahip olan Balkanlar ile ülkemiz arasında uzun bir geçmişe dayanan ve ortak yaşamdan kaynaklanan tarihi, sosyal ve kültürel bağlar mevcuttur. Bu itibarla Türkiye, Balkanlar'ın ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye'de kendileri veya ataları Balkanlar'dan gelmiş olan vatandaşlarımız bulunmakta, bu vatandaşlarımızın Balkanlar'da akrabaları yaşamaktadır. Dolayısıyla Türkiye ile Balkan ülkeleri ve milletleri arasında sıkı ve canlı ilişkiler her zaman olagelmiştir, bugün de vardır.
Balkanlar'ın yeniden şekillendiği günümüzde, bu bölgeye yönelik istikrar arayışları ve işbirliği girişimlerinde aktif rol almak, bunun yanı sıra güçlü tarihi, kültürel ve insani bağlarla bağlı bulunduğu bölge ülkeler ile ikili ilişkilerin mümkün olan her alanda olabilecek en güçlü düzeyde tutmak Türkiye için büyük önem taşımaktadır. Hükümet olarak, Türk Dünyası ve akraba toplulukları olarak adlandırdığımız Balkan ülkeleri ile karşılıklı işbirliği ve yardım konusunda olağanüstü hassasiyet gösteriyoruz. Her gün değişik ülkelerden gelen heyetler ile değerlendirmeler ve toplantılar yapıyoruz. TİKA önderliğinde bölge ülkelerine yaptığımız destek artarak devam edecektir.
Değerli misafirler;
Batıya açılan kapımız olan Balkanlar yolunun siyasal ve fiziksel bakımdan kesintisiz işlevliğini sağlamak ve bölgede kalıcı barış ve istikrarın sürdürülmesi, bu bölgeye yönelik temel politikamızdır.
Öte yandan, 1990'lı yıllarda Doğu Bloğunun dağılmasıyla Balkanlar'da yeni bir siyasi manzara ortaya çıkmıştır. Karşımızda artık siyasi açıdan güçlenmekte olan demokrasiler ve piyasa ekonomisi koşullarının hakim olduğu ekonomiler yer almaktadır. Bu durum, Balkanlar'da barış ve istikrarın korunması açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirilmek durumundadır.
Nitekim gelişmekte olan barış ve istikrar ortamına bağlı olarak, Balkan ülkeleri ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz son yıllarda büyük bir ivme kazanmıştır. Bölgede ticaretin ve her türlü ekonomik işbirliğinin gelişmesinden yana olduğumuzun altını önemle çizmek isterim.
Türkiye Balkan ülkeleri ile her alanda ikili ilişkilerini geliştirmeye ve aktif bir biçimde bu ilişkilerde yer almaya kararlıdır. Bu kararlılığını, uluslararası gelişmelerin ortaya çıkardığı bölgeye yönelik tüm barışı koruma misyonlarında görev almak suretiyle de teyit etmektedir. Ayrıca ortak tarih ve kültür değerlerini paylaştığımız Balkan ülkeleri ile son dönemlerde ivme kazanan bölgesel işbirliği girişimleri bağlamında da yakın bir eşgüdüm içerisinde çalışmaktayız.
Yakın geçmişin kanlı sayfalarını geride bırakıp geleceğe umutla bakmak sanırım hepimizin ortak amacı ve hedefidir. Bu itibarla evrensel değerlerin, temel hak ve özgürlüklerin hâkim olduğu ortak geleceğe doğru birlikte yürüme-liyiz. 21. yüzyılda Balkan kelimesinin huzuru, refahı ve istikrarı simgeleyen bir anlama kavuşmasını içtenlikle diliyorum. Sözünü ettiğim bütün bu hususlar, aslında Balkanlar'ın geçmişte yaşadığı ve bugün de kısmen yaşamakta olduğu zorlu süreçlerin kolay atlatılabilmesine imkân sağlayacak niteliktedir.
Balkanlar hakkında doğru ve objektif bilgi sahibi olmak, Balkan milletleri arasında önyargıları ortadan kaldırmak, bölgeye yönelik stratejik vizyon geliştirmek, bölgede barış, demokrasi ve istikrarın inşası sürecine katkı sağlamak ve özellikle Balkan milletleri ile sıkı etkileşim ve iletişim içinde bulunmamın önemine işaret etmek istiyorum.
Değerli katılımcılar;
"Baltan Milletleri Arası Etkileşim" alt başlığı altında gerçekleştirilecek olan "Uluslararası Balkan Kongresi"nin çok yararlı olacağına ve önemli katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum. Bu çerçevede sizlerle Türkiye'nin Balkanlı kimliğinin daha fazla hissedildiği Trakya bölgemizin şirin illerinden Tekirdağ'da bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
Bu kongrede verilecek mesajları önemsiyorum ve Balkanlar'ın geleceğinin şekillendiği kritik bir dönemde düzenlenen bu kongreden çok yararlı sonuçların çıkmasını ümit ediyorum. Bu kongrenin Balkan halkları arasındaki ilişkilerin güçlenmesine, daha yaşanılabilir bir dünya için medeniyet değerlerinin yerleşmesine ve Balkan ülkelerinin karşılıklı dostluk ve işbirliğine önemli katkılar yapmasına vesile olmasını diliyorum.
Kongreye katılan tüm bilim adamı ve siyasetçilere, organizasyon heyetine katkılarından dolayı herkese teşekkür ediyor, özellikle kapısını bu önemli toplantıya açan Namık Kemal Üniversitesi Rektörlüğüne teşekkürlerimi özellikle ifade ediyor, bu toplantının yararlı sonuçlar doğurması dileğiyle hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.