Misurata Düğümü

Yorum

Akdenizde Sidra körfezinde ve doğrudan Avrupa ile karşı karşıya bulunan ve 500 000 kadar nüfusuyla Libya’nın üçüncü büyük kenti durumundaki Misurata’da yaklaşık iki aydan bu yana isyancılarla Hükumet güçleri arasında cereyan eden ve kentin sık sık el değiştirmesiyle bilinen çarpışmaların......

Akdenizde Sidra körfezinde ve doğrudan Avrupa ile karşı karşıya bulunan ve 500 000 kadar nüfusuyla Libya’nın üçüncü büyük kenti durumundaki Misurata’da yaklaşık iki aydan bu yana isyancılarla Hükumet güçleri arasında cereyan eden ve kentin sık sık el değiştirmesiyle bilinen çarpışmaların, hem Libya’daki savaş açısından ve hem de bu savaşa Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1973 sayılı kararını mesnet göstererek taraf olan Batılılar açısından, tam bir düğüm noktası teşkil ettiği hergün biraz daha gün yüzüne çıkıyor.

İsyancılar veya ısrarla literatüre sokulmaya çalışıldığı şekliyle, muhalifler, şehirde Hükumet güçlerinin ağır silahlar eşliğindeki yoğun kuşatması altında bulunmakla beraber, zaman zaman liman üzerinde hakimiyet tesis edebildiklerinden ötürü, müttefiklerden olsun, resmi ve gayrıresmi bazı kuruluşlardan olsun, ihtiyaçları olan mühimmat, ilaç , gıda ve sair acil nitelikli yardımları temin etmiş olmakla, direnişlerini şimdilik sürdürebilmeyi başarmış gözüküyorlar. Muhaliflere göre, Misurata’nın düşmesine kesinlikle izin verilmemelidir. Aksi halde, Doğu’daki Bingazi harekatı en önemli öncü kalesini kaybedecek ve bunun yaratacağı moral çöküntünün tüm Libya sathındaki sonuçlarını sınırlamak kolay olmayacaktır. Buna karşın Hükumet kuvvetleri de, Misurata’yı herhalde tam anlamiyle ele geçirmek suretiyle, muhaliflerin nihai bölünme hayallerini kesin bir biçimde ortadan kaldırmayı hedeflemektedirler.

Misurata’daki muhalifler ve Bingazi harekatı, sonunda şu değerlendirmeyi yapmak zorunda kalıyor; NATO’nun tedip niteliğindeki çıkışları, çeşitli kanallardan sağlanan silah ve mühimmat yardımları harekata nisbi bir direnme gücü sağlamakla beraber, Albay Kaddafi’ye ait kuvvetleri tümüyle bertaraf etmeye yetmiyor ve bu halin devamı, tabiatiyle ordu ve ağır silahlarla mücehhez Hükumet güçlerinin lehinde gelişiyor.

Anlaşıldığı kadariyle, ayni değerlendirmeye, müdahil Batılı müttefikler de katılmak zorunluluğunu hissediyor. Hernekadar şu sıralarda Avrupa Birliği içinde bir nev’i ‘ silah gücüyle desteklenmiş insani yardım ‘ adı altında bir program üzerinde çalışılıyor ise de, aslında Batı açısından alternatifler epeyce sınırlı gözüküyor; bunlardamn birincisi, Misurata’nın düşmesini takiben, Hükumetle ‘ siyasi çözümü’ konuşmak, ikincisi, belirsizliği belirsiz bir süreye yaymak, üçüncüsü de, Libya’ya kara gücü sevketmek suretiyle, Albay Kaddafi’yi nihai olarak iktidardan uzaklaştırmak.

Ancak Batı’da bu üç alternatiften hiç biri üzerinde henüz bir konsensüs sağlanmış değil. Fransanın başlattığı harekata bir bakıma sürüklenmiş bulunan İngiltere ve İtalya, Libya’ya kuvvet sevkine henüz karar verememiş olmakla beraber, bir ara formül olarak, Bingazi’deki yönetime sınırlı sayıda askeri danışman/eksper göndermeyi kararlaştırmışlardır. ( Bu sonuncu hareket, vaktiyle 60 ların sonu ve 70 lerin başlarında, Amerikanın Vietnama uzman göndermesi ve daha sonraları da uzmanları koruma adına, giderek savaşın içine fiilen sürüklenmesi ve sonunda batağa saplanması olayını hatıra getirmektedir )

Gelen son haberlere göre, Amerika yine bir sürpriz yaparak, sözde sivilleri koruma amaciyle, Libya operasyonuna ‘ insansız savaş aracı ‘ tahsis etmiş ve bununla Trablus civarındaki hedefleri vurmuştur bile.

Hem Güvenlik Konseyinin 1973 sayılı kararı cevaz vermediği ve hem de bizatihi Libyalı muhalifler, ülkede Irak misali işgal gücü istemedikleri için, müttefiklerden resmen kara gücü istemi henüz ortada bulunuyor. Bununla beraber, Misurata’da olsun, Bingazi’de olsun, hiç olmazsa sivilleri koruma münhasır amaçlı sınırlı müttefik kuvveti düşüncesinin, istenmese de, son çare olarak dillendirilmeye başlandığına ilişkin işaretler de yok değildir.

Egemen bir ülkeye açıktan ve alenen saldırı için, önce Birleşmiş Milletlerden kılıf tedarik eden ve bu niyeti daha sonra fiiliyata döken Batı, bu defa askerle Libya’ya girecekse, , Türkiyenin de dahil olduğu, Libyanın kadim dostları ve özellikle Arap aleminin önde gelen figürleri, Batı ile el ele, yine Doha’da ( Katar ) toplanıp meşverete devam edecekler mi?, göreceğiz. (asula@ttmail.com)

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2769 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 649
TASAM Asya 98 1109
TASAM Avrupa 23 649
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Uluslararası ilişkilerde güvenlik, devletlerin dış politika stratejilerinde önemli bir rol oynamaktadır. Geçmişte genellikle askeri tehditler ve savunma stratejileriyle ilişkilendirilen güvenlik kavramı, günümüzde çok yönlü ve karmaşık bir yapıya sahiptir. Ekonomik krizler, çevresel felaketler, terö...;

Bundan yıllarca önce İngiltere Kraliçesi II. Elizabet’in 16 Mayıs 2008’de İstanbul’a gelen ve Dolmabahçe önüne demirleyen HMS İllustration adlı gemide verdiği resepsiyon hatırlardadır. Ülkemizde ve dünyada çok ilgi çeken bu resepsiyon Kraliçe’nin İngiltere’deki sarayında verdiği resepsiyon ile özdeş...;

I. Dünya Savaşı sonrasında ikinci bir dünya savaşının gerçekleşmesiyle idealizmin ürettiği teorilerin pratikteki yetersizliği uluslararası ilişkiler alanında bir teori krizi oluşturmuştur. Neorealizm, dış politikanın hem iç hem de dış faktörlerden etkilenmesiyle yeni bir teori olarak oluşmuştur. İra...;

2024 yılında dünya altın fiyatlarının uzun dönemde en yüksek seviyelerde seyretmesi, küresel ekonomideki çeşitli faktörlerin etkisiyle açıklansa da, en belirgin etki küresel savaş beklentisi kuşkusuz. Savaş beklentisinin görünen en kolay yansıması kuşkusuz aşırı yükselen altın fiyatları. 2024 yılınd...;

Karadeniz bölgesi geçmişten günümüze çeşitli devletlerin mücadele verdiği alan olarak değerlendirilmiştir. Jeopolitik terimini ilk kullanan Rudolf Kjellen; bu kavramın ülkeden ülkeye farklılık gösterebileceğinin altını çizmiştir. Özellikle Soğuk Savaş döneminden sonra farklı devletlerin ortaya çıkma...;

Sovyetler Birliği’nin dağılması, 20. yüzyılın en kritik siyasi olaylarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu olay, yalnızca bir süper gücün çöküşünü değil, aynı zamanda küresel siyaset ve ekonomi üzerinde derin ve kalıcı etkiler yaratmıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılma süreci, ideolojik çatışmal...;

Cumartesi günü (27 Temmuz 2024) Golan Tepeleri'ndeki bir futbol sahasına yapılan roket saldırısı, pek çok gözlemcinin İsrail ile Hizbullah arasında topyekûn bir savaşın fitilini ateşleyebileceğinden korktuğu türden büyük çaplı bir olaydı. Çoğunlukla Lübnan-İsrail sınırında olmak üzere dokuz ay süren...;

Günümüzde güvenlik kavramına ilişkin genişletilmiş tanımlamaya gıda güvenliği de girmektedir. Gıda güvenliği konusu ele alınırken gıda güvenilirliği, gıda egemenliği, gıda paylaşılabilirliği ve gıda sürdürülebilirliği kavramları ile birlikte ele alınmaktadır.;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.