Yine nefesler tutuldu. Yine en kötüsü beklendi. Ama iş Yunanistan olunca akan sular durdu ve tüm olumsuz tahminlere karşı, Yunanistan ile AB Komisyonu, AB Merkez Bankası ve İstikrar Mekanizması arasında yapılan görüşmelerden sonunda iyi haber geldi. Yunanistan planlandığı üzere 5-6 milyar Euro’luk bir yardım dilimini alabilecek. Üstelik bu miktar iki katına da çıkarılabilir.
Yunanistan için İyi Olan
Avrupa için de iyidir. İstenen hedefler açısından büyük bir yol kat edemese bile, mülteci sorunları ile de mücadele etmek zorunda kalan Yunanistan’ın bu imkan karşısında yapması gereken ilk şey, ulusal bütçesinde 5.4 milyar Euro’luk yeni bir kesintiye gideceğine söz vermek. Yunanistan pek sözünün eri gibi görünmese bile Tsipras’a karşı duyulan bir genel güven var. Bu bütçe kısıtlamaları yine emekli fonları ve gelir vergisi sistemi üzerinden yapılacak. Vay haline emeklilerin ve dar gelirli vergi mükelleflerinin. Tabii özelleştirme programlarına devam edilecek. Ayrıca Yunan parlamentosundan bir iki göstermelik yasa çıkarılması, ödemenin takviminde gerçekleşmesi ve Ekim ayına bırakılacak ikinci dilim ödemelere yol göstermesi açısından yeterli.
Yaz Geçsin Allah Kerim
Sıcak bir yaz kapıda. Adalar ve ana kara Yunanistan mutlaka turist akınına uğrayacaktır. Türkiye’ye sırt çeviren Rus turistler de kapağı oralara atacaktır. Hele Montenegro ve Hırvatistan ile paket turlar başlarsa, hem tur şirketleri, hem Yunanistan hem de Adriatik komşuları kazanır. Tahminim bu yaz bu 3 ülkeye iyi bir turist akınının olacağı. AB hazırlıklı, Ekim 2016 itibarı ile Yunanistan’a borç geri ödemesi için 6,7 milyar Euro’luk bir yeni kredi dilimi açılabileceği açıklanıyor.
Borcu Borç ile Kapamanın Külfeti
Daha da önemlisi, yürekleri yumuşayan AB yöneticileri, borcu borç ile ödemenin ülkeye vereceği kümülatif zararı azaltmak için, halihazırda gereken aylık asgari 700 milyon Euro ödemeler de hesaba katılarak, Ekim’de açılacak dilimin yaklaşık 10 milyar Euro’ya ulaşabileceğini ifade ediyorlar.
Meblağ Yunanistan’ın hem borç geri ödemesi, hem de nefes alması için kafi kabul ediliyor. Dedim ya, biraz da bereketli geçecek yaza güveniliyor. Ama AB nin ve IMF ‘nin kararları hem iktisadi, hem de siyasi.
Merkel’in Sesi Kısılınca, Söz Şimdi Lagarde’da
AB kurumlarındaki yumaşamada, Yunanistan’ın gösterdiği çabaların, Tsipras’a duyulan güvenin, ülkenin mülteciler açısından altına girdiği yükün ve bu konuda AB ile tam bir politika uyumu sergilemesinin rolü var. Ama mutlaka etkisi görece olarak azalan Merkel’in de, bu tavır değişikliğinde payı var. Ancak bu defa bir başka ses daha yüksek perdeden duyuluyor: IMF başkanı Christine Lagarde, kendi hesabına yapacağı kredi ödemeleri için Yunanistan’ın daha derin reformalar yapması gerektiğini belirtiyor. Daha derin reform ne demek diye kimse sormuyor. Laf ola beri gele. Ama beklenti, Yunanistan’ın bir “çift açık“(bütçe ve cari açık) yönetimi disiplini kazanması. Bütçe ve cari açık dengesini “ kim bulmuş da Yunanistan kaybetmiş?“ Devir bunları asgariyi indirebilme yeteneği devri. Ama onu yapabilecek babayiğit de Yunanistan değil.
Bu “Üç Köşeli Şapka“ değil. “Üç Aşamalı Borç Desteği“
AB kurumları ve IMF, Yunanistan için artık sadece kısa değil, orta ve uzun dönemli düşünmeye başladı. Hala tereddütler izhar ediliyor. Ama vade uzatmaları, Yunanistan ile ilgili olumlu öngörüler olduğuna işaret ediyor. Bir “Üç Aşamalı Borç Desteği“( a three-stage debt relief) planını, tek şapka altında üç ana kurum hayata geçirecek. Bu Yunanistan kreditör’lerinin “üç köşeli şapka“sı.
Şartlı Refleks Yöntemi ile Eğitme
Tabii bilenleriniz hatırlayacaktır. Bir de besteci Manuel de Falla’nın “Üç Köşeli Şapka“ Üç (El Sombrero de Tres Picos) sı vardır. Bu güzel bale’nin ilk bölümünde, değirmenci kafes kuşuna, saat başlarında doğru sayıda ötmeyi öğretmeye çalışır. Ama kuş uzun çabalara rağmen hala saat iki de üç, üçte ise dört kez ötmekte ve değirmenciyi adeta deli etmektedir. Değirmencinin karısı, kocasına, kuşa her doğru öttüğünde üzüm vermesini öğütler. Mükâfatın işe yarayacağına emindir. Bunu ve Pedro Antonio de Alarcón’un Falla’ya ilham veren hikâyesinin devamında gelişen olayları, şimdi biraz da Yunanistan üzerinden düşünelim.
Acaba Yunanistan her dilim kredi karşılığında doğru adımları atacak mıdır? Bekleyip görelim, kuş için olduğu gibi Yunanistan için de “şartlı refleks“ le eğitmenin mümkün olup olmadığını.