Riskleri Fırsata Çevirme İmkanı ve 2016

Haber

2015 yılının son iki gününde geçen yılın muhasebesini yapmak ve önümüzdeki yılın bize ne vaad ettiği üzerinde düşünmek iyi olacak. ...

2015 yılının son iki gününde geçen yılın muhasebesini yapmak ve önümüzdeki yılın bize ne vaad ettiği üzerinde düşünmek iyi olacak.


Sevaplarımız ve bir “Ömr-ü Muhayyel“

2015 yılında herşeye rağmen tekneyi su üstünde tutmayı başardık. Kalite ve bileşimini bir kenara bırakacak olursak nominal büyüme düşük ama pozitif değerlerde kaldı. İki seçim döneminin geçime yansıyan olumsuzluğu pek farkedilmedi. Ana caddeler ve sokak aralarında hiç durmaksızın çalışan, beton karıp, harç döken kamyonları ekonominin çarkı olarak görmeye devam ettik. Yenilenen bina ön cepheleri ile “nihai teceddüdü“ yakaladığımızı sandık. Vitrin merakımız buna yardımcı oldu.

Seçim beklentileri içinde geçen iki çeyrekten sonra ekonomi üçüncü çeyrekte toparlanır gibi oldu. Gelecek fırtınaya karşı yelken şişirmenin, ancak geminin burnu doğru yöne dönmüşse olabileceğini bile düşünmeden, yelkenleri yel ile doldurduk. Ne olduğunu anlamadan bir “marka“ tasarımının peşine takıldık. Sormadık, sorgulamadık veya soramadık. “Bir bilen vardır, işi ona bırakalım“ diye kestirip attık. İyi geçen hava koşulları ve yükselmeyen petrol faturaları, aslında sıkamadığımız kemerin yaratabileceği munzam kayıpları telafi etti. Velhasıl, 2015 i hayal ve gerçek arasındaki “araf“ ta geçirdik ve yılın sonuna geldik.


Günahlarımız ve Gerçekler

Seçimlerin öncesindeki uzlaşma ortamını çoktan yitirdik. Umutlarımız şişmiş, kabarmıştı. Attan düşer gibi olduk. Ama sanki çatışma dozunun yükselmesinden de medet umduk. Ölçüyü kaçırıp, yutamayacağımız sözler verdik ve bunlara önce kendimiz aldandık.
Ayağımızı yorganımıza göre uzatmadan harcadık, harcadık. Kara günler için akçe ayırmayı hep başkalarından bekledik. Enflasyon canavarının hortlamasına ramak kaldı da yine de yeterince harcama yapmadığımızı, erken başlayan “indirimli satışlar“ ve kapanıp eleman çıkaran iş yerleri ile farkettik. İşsizlik aldı yürüdü. Bütçe harcamaları ideal değerlerde gözüktü. Ama kaynağı nedir bilemedik. Yiğidin kamçısının borç olduğu geleneksel düşüncesine bağlılığımız sürdü de, %40 oranı civarında değer kaybeden Türk Lirasının, Dolar borçlarına yaptığı katlamalı katkı altında ezilebileceğimizi hesaba katmadık.


İç Düşman-Dış Düşman ve Medet Umulan “Eski Dostlar“
En büyük sorunumuz çatışma kültürünü devam ettirdik. Birbirimiz ile barışık olmaktan giderek uzaklaştık. İçerde ve dışarıda sürekli çatışmayı ve yeni yeni cepheler açmayı uzlaşmaya ve uzlaşma yolları aramaya tercih ettik. Bölgesel konjonktür de bunu ateşledi. Şimdi artık Türkiye, yaklaşık 40 yıldır sürdürdüğü dışa açık ekonomi modelini, hızla kapanan dış piyasalar nedeni ile revize etmek durumunda. Rusya pazarını, Afrika ve Asya en kadar telafi edebilir? Gırtlağına kadar borçlu Suudi Arabistan ve rüzgara göre yön değiştiren Katar’dan hala ne beklenir? İsrail, Irak, Mısır ve Lübnan artık bize ne kadar güvenir?

Koşullara bağlı ve tekinsiz AB pazarının erişebilirliğini sağlayacak kurumsal reformları yapabilecek miyiz daha da önemlisi geçmişte yapmış olduğumuz reformları yaşatabilecek miyiz? İnnovasyon, innovasyon deyip deyip sonucu olarak takdim ettiğimiz Türkiye markasının ne olduğunu anlayıp, bunu içselleştirebilecek miyiz ki, başkalarına anlatıp onları inandırabilelim. 2015 bize işte bütün bu müphem koşulları ve bir düzine istihfamı bırakarak aramızdan ayrılıyor.


Bir Sacayağı Açmazı: Risklerden Fırsat Yaratmak

Bu bir yetenek. Ama her yetenek gibi üzerinde çalışılması gerekiyor. Türkiye’nin 2016 yılına girerken riskleri her zamankinden daha yüksek. Bunları fırsata dönüştürme düşüncesini fırsatçı bireylerin yakalayabileceği fırsatlar olarak düşünmüyorum. Fırsatçılar her zaman ve her yerde var. Aynı akbabalar gibi. Benim kastettiğim, ülkenin artan riskleri fırsata dönüştürebilmesi. Bu ise, önce ülke içinde yaratılabilecek uzlaşma ortamına, sonra bölgesel ve küresel konjonktüre bağlı.

Bu yıl işimiz, önceki yıllardan daha kolay olmayacak. Bu kötümser bir yaklaşım değil. Sadece su katılmamış derecede gerçekçi. İşte bu düşüncelerle 2016 nın, ülkemize ve dünyaya daha az felaket ve daha fazla umut getirmesini dilerim.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2711 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1078
Avrupa 22 637
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1381 ) Etkinlik ( 53 )
Alanlar
Balkanlar 24 293
Orta Doğu 23 608
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 3 184
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 77 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 19 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2042 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2042

Geçen hafta Cuma günü (10 Mart 2023) Suudi Arabistan ve İran arasında yeni bir anlaşma imzalandı. Buna yeni bir “Kutsal Cuma“ anlaşması denebilir mi? İki ülke arasındaki en büyük fayın mezhep farkının siyasileştirilmesinden kaynaklandığı düşünülür ve mezhep anlaşmazlığının arkasına gizlenen bölgesel...;

Çağımızda, ülkeler arasındaki ilişkilerde konjonktüre bağlı olarak meydana gelen değişimler sonucunda, klasik diplomasi yöntemlerinin yanında yeni kavramlar da ortaya çıkmıştır. Diğer ülke yönetimlerini ve uluslararası örgütleri etkilemek hedefiyle birlikte, yabancı kamuoyunu da etkilemek ihtiyacı d...;

TASAM Staj Programı; katılımcıların akademik çalışma yetkinliği kazanmasına destek olarak kaynaklara ulaşma, bilgi toplama ve iletişim gibi konularda mevcut yetenek ve özelliklerini geliştirmelerini amaçlamaktadır. TASAM’ın mevcut çalışma alanları kapsamında değerlendirilecek stajyerlerin, bu alanla...;

Dünyadaki en güçlü ve etkili istihbarat servisleri açısından merak edilen en önemli konuların başında, Çin’in Afrika’daki askeri ve siyasi stratejik planları gelmektedir. Afrika madenleri ve enerji yatakları Çin’in bu kıtaya yönelmesinde temel etkendir. ;

Göç, ulus-devletlerin düzenlemesi ve kontrol altında alması gereken bir 21. yüzyıl gerçekliği midir? Bu sorunun yanıtına farklı Uluslararası İlişkiler (Uİ) teorilerinden görece farklı yanıtlar verilebileceği düşünülse de ortak bir kabule varılabilir: Uluslararası göçün düzenlenmesi. Göç ve güvenlik ...;

18-19 Şubat tarihlerinde Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da “Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Kongresinin 36. Olağan Toplantısı gerçekleştirildi. Bu zirveye, açılış töreninde İsrail’in Etiyopya Büyükelçisi Sharon Bar-Li'nin akredite şartlarını yerine getirmediği gerekçesiyle güvenlik pe...;

Ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel güçlerin oluşturduğu bir Dünya Düzeni vardır. Bu düzen ufak değişimler gösterse de kolay kolay değişmez. Büyük güçler siyasi, ekonomik güçlerini koruyabilmek ve hatta geliştirmek amacıyla zaman zaman bazı girişimlerde bulunurlar. ;

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in Mısır’la başlayan Orta Doğu gezisinde, Mısır ve İsrail arasındaki barışın ve özellikle Abraham konjonktürünün, bölgedeki gelişmelerden olumsuz etkilenmesi endişesi hissedildi. Orta Doğu uzlaşmadan çok çatışmanın olduğu bir bölge. ;

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.