Barış Karşılıklı Güce Dayanır

Yorum

Başkan’ın 31.05.2004 tarihli yazısı: Yarın 1 Haziran 2004 Salı… Herkesin bildiği bu takvim günlerini niye bu yazının başına not düşüyorum. Çünkü bu yazıya konu olan tezlerin dönüm noktası ile bu tarihlerin hayati ilintileri var....

Başkan’ın 31.05.2004 tarihli yazısı:

Yarın 1 Haziran 2004 Salı… Herkesin bildiği bu takvim günlerini niye bu yazının başına not düşüyorum. Çünkü bu yazıya konu olan tezlerin dönüm noktası ile bu tarihlerin hayati ilintileri var.

11 Eylül süreci ile başlayan küresel terör avında Afganistan ve ardından Irak’ın işgali ile yeni boyut kazanan gelişmeler… Akabinde kamuoyuna yavaş yavaş enjekte edilen Büyük Ortadoğu projesi, Amerika’nın Irak’ta verdiği kayıplar, başarısızlıklar, İran ve Suriye gerilimleri… Bütün bu başlıklar çerçevesinde Türkiye’nin bölgedeki rolü hakim unsurlarla ilan edilmemiş ve ustalıkla gizlenen bir nüfuz çatışmasına dönüşmüş durumda. Kuzey Irak’ta öldürülen Türkmen liderler, diğer iç karışıklıklar, manipülasyon iddiaları v.b.

Gelinen noktada;

Büyük Ortadoğu projesinin temel unsurlarından İsrail, İsrail’i destekleyen ve uluslararası güçlerin en önemli stratejik unsuru olan Musevi statükosu, her ikisiyle de projeleri ortak yürüten ABD ve Türkiye’yi Avrupa Birliği’nde istemeyen AB ülkelerinin menfaatleri tarihi bir dönemeçte kesişti… Avrupa Birliği’nden müzakere tarihi almış ve bu yolda emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye’yi Büyük Ortadoğu projesine dahil etmek (bunu herkes istediği gibi alabilir) mümkün olmadığından; mevcut durumda da bağımsız Kürt devleti oluşumu (B.O.P.’a dahil bir proje) nedeni ile Türkiye ile zaten iyice gerilmiş olan ilişkilerden de cesaret alarak yeni bir gerilim ve terör sürecini Türkiye’de başlatmak ve taşeron olarak da PKK-KADEK’i ve diğer unsurları kullanmak bu güç merkezleri açısından kaçınılmaz görünüyor.

Türkiye’nin; Irak’taki çatışmalar, gelişen süreç ve bağımsız Kürt devleti oluşumuna karşı geliştirdiği Filistin Meselesi’ne el atma, taraf olma politikası da süreci hızlandırıyor. Bu terör sürecinde hedeflenenlere gelince; Türkiye’nin AB üyeliğinin engellenmesi, AB içinde Türkiye’yi destekleyen ülkelerin teröre batmış bir ülke görüntüsüyle Türkiye’ye desteklerinin kesilmesi, bölgedeki çatışmaya Türkiye’nin taraf hale getirilmesi, beklenenden önce bir hesaplaşma ihtimalini öne çıkarıyor.

Böylesi bir gelişmenin iç dengelerdeki yansımasına gelince; Avrupa Birliği karşıtı ya da mesafeli duran merkezlerin tezlerini güçlendirecek unsurlar öne çıkıyor. Avrupa Birliği sürecinde oluşturulan stratejik boşlukların beklendiği gibi kötü niyetli unsurlar tarafından doldurulması, üniter yapının korunmasındaki tehlikeler v.b. tezler haklı olarak haklılık bulacak.

Avrupa Birliği için çaba sarf edenlerin başta hükümet olmak üzere yapmaları gereken; (ki zaten yapıyor olmaları gerekir) Avrupa Birliği’ni harekete geçirerek, Türkiye’ye ivedilikle tarih verilip sürecin başlatılmasıdır. Bu konuda “Türkiye’den % 100 uyum bekleyemeyiz“, “Türkiye’yi dışlamak ölümcül bir hata olur“ gibi açıklamalar bu olumlu sürecin de başladığını gösteriyor. Avrupa Birliği’nin bütün gücünü kullansa dahi bu süreci tamamen durdurabileceğini sanmıyorum. Fakat önemli ölçüde dizginleyecek olmasından dolayı kontrollü bir bunalıma dönüştürebilir. PKK-KADEK açısından da AB eli ile Türkiye’nin zorlanması neticesinde bir siyasallaşma süreci başlatılabilir.

Ülkemizde terör odaklı böyle olumsuz bir süreç yaşanırsa kim kazançlı çıkar diye baktığımızda, direkt olarak bu işi koordine eden güç merkezleri, dolaylı olarak ise; politik anlamda ulusal unsurların kazançlı ve haklı çıkacağını söyleyebiliriz. Kendi ülkesinin zarar görmesinden, insan kaybından, ekonominin küçülmesinden, özgürlüklerin kısıtlanmasından ulusalcı unsurlar nasıl politik kazanç sağlayabilir diye sorulursa herhalde en anlamlı cevap “bir musibet bin nasihatten evladır“ olarak gelecektir. Sonrasında ise; “Otorite“ sağlamlaştırılması, uyum yasalarının negatifliğinin ispatı ile bir kısmının en azından uygulamada askıya alınması, milli kaynaşma ve toparlanma gibi unsurları sık sık duyabiliriz.

Tabi burada en büyük tehlike iç dengelerdeki politik kazanımlardan öte, ülkemizde ve bölgemizde başlayacak gerginlik ile hakim unsurlara karşı nasıl dengeli bir kazanım ve mücadele verileceğidir. Üniter yapının bozulmaması, bağımsız Kürt devletinin kurulmaması, sınırlarımızda sıcak çatışma olmaması, ekonomik olarak manipüle edilmememiz, iç karışıklık olmaması gibi başlıklar, kazanç ya da kaybın göstergeleri olacak. Bu kayıp ve kazançlara göre de tasfiyeler ve yeni oluşumlar göreceğiz. Ümit ve temenni ediyorum ki bu iç ve dış dengeler içerisinde bütün devlet organları el ele bir anlayış ve strateji birliği içerisinde ülkemizi selamete çıkarsınlar ve bu olumsuz tezlerin hiçbirisi gerçekleşmesin. Geleceğe dair risk alarak yazılmış bu tezler gerçekleşmediği için biz de mutlu olalım.

Bu tespitlerin ışığında son söz olarak;
Hayat mücadele ile başlar…
Barış karşılıklı güce dayanır…
Hayatta huzuru hakim kılmanın yolu her anlamda üstün olmaktan geçer…
“ diyor, esenlikler diliyorum.

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2770 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 649
TASAM Asya 98 1110
TASAM Avrupa 23 649
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Bu makale, diasporaların dünya sahnesinde nasıl bir güç unsuru haline geldiğini ve Türkiye'nin Afrika'daki etkisini artırma potansiyelini ele alıyor. Türk diasporasının Afrika'da üstlenebileceği kritik rol ve bu stratejinin Türkiye'nin ulusal çıkarlarına katkıları, yeni bir bakış açısıyla tartışılıy...;

"Küresel Sistemde Dış Politika Stratejileri" kitabı, uluslararası ilişkiler ve dış politika stratejileri alanlarını kapsayan bir eser olarak öne çıkmaktadır. Dr. Nejat Tarakçı, bu eserinde realist bir bakış açısıyla dış politika stratejilerinin nasıl şekillendiğini ve uygulandığını analiz etmektedir...;

Çin – Afrika İş Birliği Forumu (FOCAC) aracılığıyla ilişkilerini kurumsallaştıran ve 21. yüzyılda Afrika’daki rekabetin çıtasını yükselten Pekin, günümüzde Afrika’nın dış ilişkilerinde en çok dikkat çeken aktör konumundadır. Çin, Afrika ile ilişkilerini “kazan – kazan iş birliği“ ve “kapsamlı strat...;

Uluslararası ilişkilerde güvenlik, devletlerin dış politika stratejilerinde önemli bir rol oynamaktadır. Geçmişte genellikle askeri tehditler ve savunma stratejileriyle ilişkilendirilen güvenlik kavramı, günümüzde çok yönlü ve karmaşık bir yapıya sahiptir. Ekonomik krizler, çevresel felaketler, terö...;

I. Dünya Savaşı sonrasında ikinci bir dünya savaşının gerçekleşmesiyle idealizmin ürettiği teorilerin pratikteki yetersizliği uluslararası ilişkiler alanında bir teori krizi oluşturmuştur. Neorealizm, dış politikanın hem iç hem de dış faktörlerden etkilenmesiyle yeni bir teori olarak oluşmuştur. İra...;

2024 yılında dünya altın fiyatlarının uzun dönemde en yüksek seviyelerde seyretmesi, küresel ekonomideki çeşitli faktörlerin etkisiyle açıklansa da, en belirgin etki küresel savaş beklentisi kuşkusuz. Savaş beklentisinin görünen en kolay yansıması kuşkusuz aşırı yükselen altın fiyatları. 2024 yılınd...;

Halen gelişmiş ülkelerin kontrolü altında olan Denizcilik Sektörü gelişmekte olan ülkelerin de gelişmesi ve refah seviyesinin arttırılması açısından önemli bir ekonomik faaliyet alanıdır. Bu sektör Dünya ekonomisi ve ticareti ile çok fazla ilişkili, karmaşık, riskli ve pek de şeffaf olmayan bir ulus...;

Cumartesi günü (27 Temmuz 2024) Golan Tepeleri'ndeki bir futbol sahasına yapılan roket saldırısı, pek çok gözlemcinin İsrail ile Hizbullah arasında topyekûn bir savaşın fitilini ateşleyebileceğinden korktuğu türden büyük çaplı bir olaydı. Çoğunlukla Lübnan-İsrail sınırında olmak üzere dokuz ay süren...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...