Katalonya’nın Özerklikten Bağımsızlığa Sancılı Yolculuğu

Yorum

Catalan’lar İspanya’dan ayrılmak istiyor. Ancak bu taleplerine karşı yüzyıllardır aldıkları cevap özerklik. ...

Katalanlar İspanya’dan ayrılmak istiyor. Ancak bu taleplerine karşı yüzyıllardır aldıkları cevap özerklik. Özerklikten bağımsızlığa yelken açtıkları şu son günlerde, ne kazanırlar, ne kaybederler? Bunu biraz iredelemek gerek.

Tarihi Gerçeklerin Işığında Bağımsızlık Hareketleri
Sadece İspanya değil, tüm Avrupa’nın uzak geçmişindeki feodal düzen ve bu düzenin yarattığı yaşam alışkanlıkları, 19. Yüzyılın ikinci yarısında Bismack’ın Alman Prensliklerini bir arada toplayarak başlattığı emperyal ulusallaşma siyasetinin kapsayıcı etkisi bu alışkanlıkları pek az değiştirmiş. Gerek Batı, gerekse Doğu Avrupa’da imparatorlukların yıkılıp, bunların yerini ulusal devletlerin alması, Hitler, Franco veya Mussolini yönetimindeki faşist yönetimlerin yarattığı sonuçlar, Hitler ve Mussolini’inin ağır yenilgisi, Komünizmin zaferi, ama Franco ve Salazar’ın İspanya ve Portekiz’de 1970’lerin ortasına kadar devam eden sultası bile, Avrupa’daki feodal geçmişin izlerini bence gölgeleyememiş. Bu bir ölçüde nostaljik, bir ölçüde işlevsel, ama en önemlisi aşılamayan etnik kimliklerin güçlü damarı olarak, günümüze hep yerel(etnik) bağımsızlık talepleri olarak yansımakta.

Katalonya’nın Gücü
İberia Yarımadası’nın 32 bin km karesini kapsayan bölgede yaklaşık 7,5 milyon bir etnik Katalan ve Arragon nüfus bulunuyor. Başta Barcelona olmak üzere, Tarroga, Lleida ve Girona’nın önemli şehirler olarak tebarüz ettiği bölge zaten idari taksimat açısından fevkalade donanımlı.Üstelik bugünlere gelişi dünden beri değil. Taa 1870’li yıllardan bu yana bir sanayi çekim alanı haline gelmeyi, sonra da bunu hizmet, sanat ve kültür yoğunluğu ile pekiştirmeyi başarmış. 19. Yüzyılda elde ettiği güç ile, daha İspanya iç savaşı başlamadan, yani 1932 de bölge bir tür özerklik elde etmiş. Ama Katalonya iç savaş sonrasında Franco yönetimi ayrılıkçı hareketleri sadece bastırmakla kalmamış, Katalonya’nın bazı temel sanayi dallarını millileştirmiş. 1950 ve 60 larda kaydedilen ekonomik büyümeden nasibini alan Katalonya, yine de özerkliğini arttırak geri kazanma çabasından asla vazgeçmemiş, nitekim Farnco’nun ölümünü müteakiben 1978’de yürürlüğe giren demokratik İspanya anayasasından, kendine yine siyasi ve kültürel özerklik payı çıkarmış. Ekonomik gücünü tahkim etmiş, idari taksimatını başarı ile rayına oturtmuş.

Costa Brava: “Cesurlar Sahili“
Daha 1970’lerde elde ettiği siyasi özerkliği, tüm yaşam alanlarını kapsayacak şekilde genişletip, kendi sağlık, eğitim, ulaştırma, iç güvenlik ve belediye taksimatı gibi işlevsel alanlara yansıtan Katalonya, İspanya’nın Avrupa Topluluğuna katıldığı 1986 yılından sonra da daha güçlü bir kalkınma dalgası yakalamış. Açıkçası, Katalonya, İspanya’nın görece olarak fakir bölgelerinden biri olmamakla birlikte, 1986’dan sonra AB yardımlarından ve“yerindenlik (sunbsidiarite)“ ilkelerinden en iyi biçimde yararlanmayı başarmışlar. En güzel sahiller bile onlarda. Üstelik cesareti kendinden menkul.

İspanya’nın AB üyeliğinden sonra, Katalonya daha güvenli, daha düzenli, özenli ve yaşanabilir bir hale geldi. Ama giderek daha fazla özerklik iddiaları da bölgede güçlendi ve nihayet bağımsızlık taleplerine dönüştü. Madrid yönetiminden daha fazla haklar almalarına rağmen bağımsızlığın dayanılmaz tutkusu Katalanları yine yakıp tutuşturuyor. Ancak bu tutku, bugün oy sandıklarında marjinal oylarla fırsat kaçırıyor. Onlar da kendi içinde bölünmüş durumda. Aynen İskoçya da olduğu gibi. Aralarında radikal çatışmacı gruplar da var; Hristiyan Demokrat- Sosyalistler de. Bu sonuncu grup biraz Yunanistan’ın Sriza’sına benziyor. İşte bu parçalı bohça görünüm içinde 2010 yılından bu yana bir Katalonya bağımsızlığı talebi duyuyoruz.

Bağımsızlığın her türlü ekonomik temeli var Katalonya için. Bir diğer deyimle bağımsız bir biçimde ekonomik yaşayabilirliğe sahip(viability) Katalonya. Oysa ilham kaynağı olduğu başka coğrafyalarda, benzer taleplerin arkasında böyle bir güç yok. Tabii Katalonya’nın bağımsız olarak yaşayabilme şansının farkını veya onun feodal geçmişinin sağladığı yaşama kültürünün gücünü dikkate almayan gerçek dışı hayaller bunlar. Buna rağmen Katalonya bile her sefer olduğu gibi bu günlerde yine Madrid’in çıkardığı zorluklarla boğuşmak durumunda. Haydi bu zorlukları Madrid’den şimdilik kulağımıza çalışan “bir politika değişimi söylemi“ ile aşsalar bile, bu defa karşılarında bir AB duvarı olacaktır.

Katalan Milliyetçiliğinin Fay Hattı
Katalonya, 2014 yılında, İspanya federal bütçesine, toplam vergi gelirlerinin %19.50’si oranında katkıda bulunmuş. Buna karşılık federal harcamaların sadece %14’ünden yaralanabilmiş. Bu fark bağımsızlık savunucularının dayandığı temel mali motivasyon. Aynı yıl, 200 milyar Euro’luk bölgesel Gayrisafi yurtiçi hasılası ile İspanya’nın en zengin bölgesi olmuş. Bölgede kişi başına gelir 27.000 Euro. Bu değer, kişi başına GSYİH’sı 31.000 Euro olan Madrid’in, Bask bölgesinin ve Navarra’nın gerisinde. Bu çelişki yine Katalan tartışmalarını dayandırdıkları bir diğer sömürü iddiası. Son yıllarda Katalonya, İspanya’nın başka bölgelerinin uyguladığı teşvikler nedeni ile 987 şirketin ayrılması krizini yaşamış. Uluslararası kredi değerlendirme kuruluşları da bunu hemen kredi notunu düşük yatırım değerine düşürmeye yansıtmış. İşte sanırım bu konu Katalan milliyetçiliğinin zayıf noktasını göstermesi açıdan önemli. Bize de milliyetçiliğin bile mali müşevviklerle manipüle edilebildiğini göstermesi bakımından değerli. Sanırım bu Katalan milliyetçiliğinin fay hattı. Sandıklara istenildiği gibi yansımayan bağımsızlık taleplerinin de baş sorumlusu.

Özerklikle Kazandıklarını, Bağımsızlıkla Kaybederler mi?
Oysa Katalonya en yüksek GSYİH ya sahip, borçluluk durumu oldukça makul olan bir bölge. Tarım açısından İspanya birliğine katkısı % 33, uğraşı alanlarının % 37’sini oluşturan sanayi dalları, İspanya için % 29’luk bir katkı. Toplam Katalan ekonomisinin % 60’ını oluşturan hizmet sektörü ise İspanya için % 67’lik bir değer. Açıkçası Katalonya’nın İspanya’dan ayrılması, hem de Euro mali krizinin yeni aşılmaya başlandığı dönemde, İspanya için ciddi bir kayıp potansiyelinde. Bu bakımdan sınırları biraz daha genişletilmiş özerklikle Katalonya’yı birlik içinde tutmaları İspanya için iyi. Katalonya bağımsızlıkla ne kazanacak? Belki İspanya ile bugün paylaştığı, vergi gelirleri dahil pek çok şeyi. Ama ulusal düzeyde hala çok değerli olan emeklilik hakkını kaybedeceklerini düşünenler belirsizliğe pabuç bırakma istidadında. Kaybedilecek değerli bir şey daha var. O da AB üyeliği. Sanırım şu sıralar sandıklara yansıyan tereddütte de, 18 ay sonra diye düşündükleri referandum ve bağımsızlık düşlerindeki tökezlemede de bu iki hususun ciddi payı var.

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2786 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1121
TASAM Avrupa 23 652
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1305 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 519
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2056 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2056

Afrika, birçok ekonomi ve önemli sektörün toparlanmaya devam etmesi, ekonomik dengesizliklerin iyileşme belirtileri göstermesi ve bölgenin egemen borç baskılarının en kötüsünün geride kalmasıyla 2024'ü ekonomik bir yükselişle tamamlıyor. Dış borç ve borç servis yükleri hâlâ yüksek olmasına rağmen, d...;

Kuzey kutup bölgesinin eteklerinde adı yeşil kendi beyaz dünyanın Avustralya’dan sonra en büyük adası Grönland şimdi Trumpist ABD ile Danimarka ve dolayısı ile AB arasındaki en büyük gerginlik konusu olma adayı. Trump’ın yeniden yönetime gelmesiyle Monroe doktrininden bu yana ilk defa yine “en büyük...;

Türkiye’nin arabuluculuğunda Etiyopya ile Somali arasında 11 Aralık 2024 tarihinde kabul edilen Ankara Bildirisi, karşılıklı kazanımlara yönelik bir iş birliği modelinin geliştirilebilmesini ve ilişkilerdeki gerginlikleri sonlandırmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, önümüzdeki günlerde başlayacak müz...;

1300 – 1600 arası dönemde Anadolu, dünyanın bir numaralı tekstil üretim bölgesiydi. Türkiye’de üretilen pahalı kemha ve sof kumaşı, Rus çarlarının ve boyarlarının , İtalyan ve Fransız prens ve prenseslerinin ve İskoç piskoposlarının da aralarında bulunduğu Avrupalı seçkinlerden büyük ilgi gör...;

Tarih kendisinden faydalanmayı, onu doğru okumayı bilenler için köklerden gelen bir bilinç kaynağı olarak tefekkür ve hareket noktasında okuyucularına çeşitli imkânlar sunar. Türklerin tarihi yerküre üzerinde doğu batı, kuzey-güney yönlerinde çok geniş bir alana yayılmış olduğundan dünya üzerinde pe...;

ABD Savunma Bakanlığı tarafından ABD Kongresine sunulan ve "Çin’in askeri gelişimini" (2024) içeren yıllık rapor net bir tablo çiziyor: "Pekin, küresel bir askeri güç merkezi olma yolunda hızla ilerliyor." 182 sayfalık raporda öne çıkan hususlar; ;

Tekno-politika artık politika belgelerine dönüşmeye başladı. Bunu ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri Yapay Zeka Hakları Bildirgesi’ni kabul ederek ortaya attı. Arkasından hemen yapay zekanın kullanımı konusunda ciddi bir takım yasalar gündeme gelmeye başladı ve sonunda Avrupa Birliği, Mart 2024’...;

Yeniden Asya Güvenlik Forumu; “Yeni Teknopolitik ve Güvenlik Ortaklığı” ana temasıyla TASAM Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü tarafından, 21-22 Kasım 2024 tarihinde, Wish More Hotel Istanbul’da yapılan 10. İstanbul Güvenlik Konferansı eş-etkinliği olarak birlikte icra edilmiştir.;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.