Afrika Enerji Sorununa Çözüm Arıyor

Yorum

Afrika ülkelerinin yüzde 35’inin enerji sorunu var. En büyük problem elektrik kesintileri şeklinde ortaya çıkıyor. ...

Afrika ülkelerinin yüzde 35’inin enerji sorunu var. En büyük problem elektrik kesintileri şeklinde ortaya çıkıyor. Enerjide büyük oranda dışa bağımlı Afrika ülkeleri çareyi yeraltı kaynaklarında arıyor.

Afrika kıtasının en büyük sorunlarından başında enerji geliyor. Elektrik ise bu sorunların başını çekiyor. Kıta genelinde yaklaşık 600 milyon kişiye elektrik ulaştırılamıyor. Bu oran, 1 milyar iki yüz milyon kişinin yaşadığı kıtada nüfusun neredeyse yarısına tekabül ediyor. Afrika ülkelerinin tamamı, Güney Afrika hariç enerjide dışa bağımlıdır.

Kıtanın enerji ihtiyacının önemli bir bölümü, ABD, Çin, Fransa, Japonya, Hindistan, Brezilya, Kanada gibi ülkelerden karşılanıyor. Bu bağımlılığın en önemli nedenleri arasında hükümetlerin yetersiz ekonomi politikaları, başta rüzgâr, su ve güneş gibi doğal enerji kaynaklarından yeterince faydalanılamaması olarak gösteriliyor.

Afrika kıtası aslında enerji kaynakları bakımından oldukça zengin bir kıtadır. Güney Afrika, Botsvana, Zimbabve gibi Güney Afrika ülkelerinde kömür başlıca enerji kaynağı. Tanzanya ve Mozambik'te ise doğalgaz en önemli enerji kaynağı olmasına rağmen, yeterince fayda sağlamıyor. Afrika kıtası fosil kaynakları bakımından da zengin ülkeleri barındırıyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti Gabon, Kamerun gibi Afrika ülkeleri son zamanlarda fosil kaynaklara yönelmeye başladı.

Afrika’da enerji sorununun son yıllarda hızla artmasının nedeni olarak hızlı şehirleşme gösteriliyor. Senegal, Kenya, Nijerya, Güney Afrika, Etiyopya, Tanzanya en fazla enerji tüketimi olan ülkeler. 20 yıl önce Afrika’da şehirleşme oranı yüzde 37 iken şimdilerde bu oran yüzde 56'ya yükseldi. 2030'da yüzde 64’e, 2050’de ise yüzde 81’e ulaşacağı tahmin ediliyor.

Daha önceki yıllarda Afrika nüfusunun yalnız üçte biri başta elektrik enerjisi olmak üzere enerjiye ihtiyaç duyarken, şimdilerde üçte ikisi düzenli elektrik enerjisine ihtiyaç duyuyor. Şehirlerde enerji talebinin artması sorunları da beraberinde getiriyor.
Şehirleşmeye bağlı olarak başta elektrik ve petrol olmak üzere enerji ihtiyacı katlanarak artıyor. Bunun en önemli örneği 160 milyonluk nüfusa sahip Nijerya. 20 yıl önce Nijerya Güney Afrika’nın tükettiğinden yüzde 20 daha az enerji harcarken, şimdilerde tek başına Lagos şehri Senegal'in toplam harcadığı enerjiden daha fazla enerji tüketiyor.

HÜKÜMETLER ÇÖZÜM ARAYIŞINDA
Afrika, enerji sorununu çözmek adına son yıllarda önemli adımlar atıyor. Tanzanya, Kenya, Uganda, Gana, Mozambik ve Güney Afrika enerji açığını azaltmak için bir dizi çalışmaya girişti. Güney Afrika, rüzgâr ve dalga gücünden yaralanmaya çalışırken, Mozambik ve Tanzanya doğalgazı enerji üretiminde kullanmaya başladı.

Stallenbosh Üniversitesi'nden Prof. Dr. Alan Brent, üç yıllık bir süreçte Güney Afrika’da elektrik başta olmak üzere birçok enerji sorununun yenilenebilir enerji yoluyla çözülebileceğini söyledi. Alan Brent şu ifadeleri kullandı:
“Son zamanlarda kıta genelinde enerji alanında önemli adımlar atılıyor. Güney Afrika hükümetinin ve enerji şirketlerinin enerji tüketimindeki açığı gidermek için yenilenebilir enerjiye yatırım yapmaları önemli bir gelişme. Hükümete bağlı enerji ve endüstriyel araştırma konseyi, yenilenebilir enerjiye 9 milyar rand yani 736 milyon dolar ayırdı. 7 ay ve 3 yıllık dönemlerde yeni enerji santralleri kurulabilecek. Dikkat çeken bir gelişme de ülkenin büyük kömür üreticilerinin de bu projeye yönelmiş olmaları. Tanzanya, Mozambik, Namibya gibi Güney Afrika ülkeleri yeni gaz alanları açıyor ve doğalgazı enerji üretiminde kullanmaya başlıyorlar. Afrika’nın kısa sürede kömür enerjisinden doğalgaz ve yenilenebilir enerjiye geçeceğini düşünüyorum.

Örneğin Kenya bu alanda önemli bir başarı sağladı. Kenya’da elektriğin yüzde 25’i yenilenebilir enerji ve doğalgazdan sağlanıyor. Afrika’da yeni bir enerji pazarı oluşuyor diyebiliriz. Bu pazar şimdilik küresel güçlerin kontrolünde olsa da, yerli üreticilerin güçlendirilmesinin gerektiği bir gerçektir. Afrika’da yerli üreticiler enerji piyasasında söz sahibi olabilirse istihdam başta olmak üzere birçok sorunun çözülmesinde enerji yatırımları başat bir rol oynayabilir."

Profesör Alan Brent Güney Afrika'da yenilenebilir enerji çalışmalarının umut verici olduğunu söylerken, Güney Afrika’nın, diğer Brics üyesi ülkeler Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin ile enerji üretiminde yakın bir işbirliği içinde olduğunu belirtti. Brent sözlerine şu ifadelerle devam etti:
"Güney Afrika son dönemde Brezilya, Hindistan, Çin gibi ülkelerle enerji geliştirme programları hazırlarken Rusya ile de nükleer enerji işbirliği anlaşması yaptı. Yakın gelecekte Güney Afrika'nın önemli bir enerji pazarı olacağı görülüyor. Özellikle sahra altı Afrika ülkelerinin enerji pazarının Güney Afrika olacağını söylemek mümkündür. Mozambik gibi ülkelerin enerji piyasası bile Güney Afrika’dan yönlendiriliyor. Bu ülkemiz ve kıta açısından sevindirici bir gelişme. Şu anda Güney Afrika’da enerji alanında bir devlet teşekkülü olan ESKOM var. ESKOM enerji piyasasında merkezi bir role sahip, bir kamu şirketi olan ESKOM’da Çin modeli takip ediliyor. Fakat yakın zamanda ESKOM'da bazı değişimlere girecek. ESKOM kısa zamanda Güney Afrika'daki özel sektörün enerjideki payını artırmak için enerji işletim pazarından çekilecek enerji transferine ağırlık verilecek. Bu değişim sadece Güney Afrika için değil, Afrika'nın siyasi yapısı açısından da büyük bir adım."

Afrika Kalkınma Bankası'nın enerji yatırımlarını kredi vererek desteklemesinin önemli bir adım olduğunu söyleyen alan Brent, Afrika'da enerji alanında daha yüksek yoğunluklu bir rekabet yaşanacağını, bunun da fiyatları aşağı indireceğini söylerken, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Afrika Kalkınma Bankası enerji yatırımı yapacak bir şirkete 200 milyon dolarlık kredi veriyor. Bu kredilerin alınması demek Afrika genelinde birçok Afrika şirketinin enerjiye bir yatırım aracı olarak yönelmesi demek. Afrika'da yakın gelecekte enerji fiyatlarının daha da ucuzlayabileceğini, kırsal alanlara da elektrik başta olmak üzere altyapı hizmetlerinin ulaştırılabileceği anlamına geliyor bu.“

Kaynak: Kuzey Haber Ajansı (kuzeyhaberajansi.com.tr)

Yazının devamı için lütfen aşağıdaki bağlantıyı kullanınız.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2842 ) Etkinlik ( 228 )
Alanlar
TASAM Afrika 80 662
TASAM Asya 100 1149
TASAM Avrupa 23 661
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 303
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1415 ) Etkinlik ( 56 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 25 630
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 191
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1308 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 522
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2071 ) Etkinlik ( 84 )
Alanlar
TASAM Türkiye 84 2071

Türkiye'nin son yıllarda jeo-ekonomik vizyonunu güçlendiren en önemli girişimlerden biri, Irak üzerinden Türkiye'ye ve oradan Avrupa’ya uzanacak Kalkınma Yolu Projesidir. Bu proje, aynı zamanda Orta Koridor'la tamamlayıcıdır. Ancak bu proje yalnızca Basra Körfezi ile Türkiye arasında bir “kuru kanal...;

Osmanlılar, zengin tacirleri memleketlerine çekmeyi, ülkeyi zenginleştirmek ve devlet hazinesini doldurmak için en etkin siyaset olarak benimsediler. 1550’lerde özellikle Papalık topraklarında Yahudiler engizisyon takibatına uğrayınca Kanuni Süleyman onları ülkesine çağırıp himayesine altına aldı. B...;

Her ülkenin kurucu ataları vardır. Doğal olarak onlar çok sevilirler ve gelecek kuşaklara gururla aktarılarak unutulmaları önlenmeye çalışılır. Buna rağmen birçoğu hem kendi tarihleri hem de dünya tarihi içinde unutulurlar. Bu nedenle onlar için devasa görsel anıtlar yapılır, resmi kurumlara resimle...;

Önümüzdeki günlerde “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ teması ile düzenlenecek 11. İstanbul Güvenlik Konferansı kayıtlarında artık sona yaklaşılıyor. Küresel bir “okul“ ve uluslararası “pazar“ imkanları ile katılımcılara sertifika ve konferans kitabı verilecek. Yurt içi ve dışından çok sayıda...;

Yeni modellemelere ilham vermek üzere kaynak eser niteliğindeki “Osmanlı Devleti’nde Tasavvuf Hayatının Yönetişimi | Meclis-i Meşâyih Defterleri", prestij standartlarda sınırlı sayıda özel kutulu ansiklopedik boy iki cilt 1378 sayfa olarak yayımlananarak ön siparişe özel indirimi ile TASAM Yayınları...;

Amerika için İşe Yarayan bir Ekonomik ve Güvenlik Düzeni Nasıl Oluşturulur? Oren CASS ABD, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana geçen 80 yılda iki büyük strateji izledi. Bunlardan biri olağanüstü bir başarıydı: Soğuk Savaş sırasında Amerikan ekonomik yatırımlarını, dış ilişkilerini ve askeri konuşlanm...;

Yuri Aleksandrovich Bezmenov (1939–1993), aynı zamanda Tomas David Schuman olarak da bilinir, propaganda ve ideolojik yıkıcılık konusunda uzmanlaşmış bir Sovyet gazeteci ve KGB ajanıydı. İdeolojik yıkıcılık, bir toplumun gerçeklik algısını o kadar çarpıtma sürecidir ki, toplum kendini yok eder. ;

Güvenlik temalı 5 eş-etkinlikle birlikte bu ay “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ teması ile düzenlenecek 11. İstanbul Güvenlik Konferansı kayıtları hızla devam ediyor. Küresel bir “okul“ ve uluslararası “pazar“ imkanları ile Konferans katılımcılarına sertifika ve konferans kitabı verilirken ...;

9. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

7. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

4. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

8. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

2. Yeniden Asya Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

Afrika 2063 Ağı | İstişare Toplantısı 3

  • 18 Haz 2025 - 18 Haz 2025
  • Çevrimiçi - 13.00

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • İstanbul - Türkiye

11. İstanbul Güvenlik Konferansı (2025)

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...