Körfezde Doğan Yeni bir Mısır Umudu

Yorum

Herkes oradaydı. Türkiye, İran ve İsrail hariç. Katar da geldi....

Sharm Al Sheikh Mısır için İktisadi Kalkınma Zirvesi’ne 112 ülkeden 2500 ü aşkın yüksek düzeyde delege ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Herkes oradaydı. Türkiye, İran ve İsrail hariç. Katar da geldi. Ama ilişkiler mesafeliydi. Nezaket elden bırakılmadı. Çok ta samimi olunmadı. Gün ve gece Mısır’ın ve El Sisi’nindi. Her gelen elinde bir hediye paketi ile geldi. Önden sipariş edilen hediyelerle, daha sonra gönderileceği açıkça bildirilen sürprizler, Mısır’a yeni bir gelecek müjdeliyordu.

“Yeni Krallık“ değil, Yeni bir Mısır’a Doğru

Firavunlar döneminde olsaydı, bu “Yeni Krallık“ın başlangıcı dönemine tekabül ederdi. Şimdi Mısır yeni bir döneme evriliyor. Eskiden yeni olur mu? Olur, olur. Kumaş iyiyse, terzi usta ise, gusto da varsa mükemmel olur. İş ki,dikilir veya dokunurken ele batan igne veya tığdan kumaşa kan bulaşmasın veya son ütü sırasında, unutkanlıktan biten kostüm yanmasın. Açıkçası, teşbihte olduğu gibi, Sisi, Mısır halkı ile oydaşarak, Mısır’ın kalkınma atılımı sürecini, kan ve ateşten masun biçimde sürdürebilirse, gerçekten 3-4 yıl içinde “Yeni bir Mısır“dan söz edilebilir.

“Gelinin Dayısından 10 milyon Altın“

Körfez Ülkeleri kesenin ağzını cömertçe açtı. Hemen 12.5 milyar Dolar sözü verdiler. Bu da takriben işte 10 milyar altın gibi bir şey. Mısır’ın bölge liderliğini kabul ettiklerini, terörle mücadelesini desteklediklerini açıkladılar. Sisi’ye “kolunun güçlü, kılıcının keskin“ olması için dua ettiler. Övgü ve destek açısından İtalya ve Fransa da benzer bir mesaj verdi. Terör fırtınası Sina veya Kuzey Afrika’da kopunca, Akdeniz’ deki dalga boyunun yükselmesini İspanya da istemiyordu. Ama özellikle İtalya, Libya’da kimin kimi desteklediğine veya kimin yanında savaştığına pek dikkat ediyor olmalı.

“Mısır Senfonisi“ için bir Besteci Aranmalı

Hatırlanırsa, 1869 da Suveyş Kanalı’nın açılışı dolayısı ile Hidiv İsmail Paşa, İtalyan besteci Verdi’yi bir opera bestelemekle görevlendirmiş ve bunun için o tarihte sanatçıya 150-160 bin Frank ödemişti. Bahr-i Ahmer ile Bahr-i Sefid’i kavuşturan Kanal 1869 da deniz trafiğine açılmıştı. Yanılmıyorsam operanın ilk sahnelenmesi daha geç, ama pek mutantan olmuştu. Yıllar önce Aida’nın kimbilir kaçıncı performansını Giza’da izlediğimde, Mısır’ın bir başka zenginlik, ama varlık içinde yokluk çeken bir başka ülke olduğunu düşünmüştüm. Şimdi Kahire ile işte o kanal arasına bir “Yeni Kahire“ planlanıyor. Bence El Sisi, şimdiden bir “Mısır Senfonisi“ sipariş etmeli. O ne bir firavun, ne de bir Hidiv. Ama “kanlı bahar“a ağıt yakmayı bilen Mısır için, modernleşme mükafatı olarak bir “senfoni“ yakışır. Ne acı ki Fazıl Say bile davete aday bir besteci olamaz. Çünkü Türkiye herşeyin dışında.

Şehr-i Yeni Kahire ki Mislüyle Pahadır.

700 kilometrekarelik bir alana, 45 milyar dolarlık bir ilk yatırım ile yapılması planlanan yeni başkentte öngörü 1.1 milyon ikametgah inşası. Şehrin sadece 5 milyonluk bir uydu şehir olması planlanıyor. Ama Mısır’ın yoğun nufus baskısına bu ne kadar dayanır bilinmez. Yeni şehir, yeni bir zihniyet, yeni bir yaşam umudu. Açıkçası bu şehir “yaşayanlar şehri“ olacak. Ölülere yer yok. Yabancı müteahhitlere de kazanç kapısı açılıyor. .. Mısır herkese, her ülkeye bir şey vaade ediyor. Bir tek bu kapsama Türkiye, İran ve İsrail alınmış değil. Birleşik Arap Emirlikleri, burada bir başka Dubai mucizesi yaratılabileceğini düşlüyor. Tabii Dubai’deki İngiliz ve diğer yabancı etkisini de hemen düşünmek gerek.

“Uzun bir Yolun Başında“. Ama Yol İnce Değil
Bu Mısır için Dünya Bankası Bölge Direktörü’nün sarf ettiği söz. Ama yol ince bir yol değil. Eminim geniş duble yollarla bağlanacak her yöne, büyük hava alanları ile bağlanacak her merkeze. Yazık Türkiye’nin Mısır restleşmesi nedeni ile duble yol müteahhitlerimiz nemalanamayacak, ünü büyük TAV, Sisi’yi tavlayamayacak.

Rusya Şeyh’in Körfezinde iyi bir temsil heyeti ile boy gösterdi. Rusya Kalkınma Bakanı, Putin’in enerji, hidro elektrik ve nükleer enerji santralleri sözünü tekrarladı. Petrol aramayı da çevre dostu ölçütlere bağlı kalınacağı vurgusu ile ekledi. Hatırlanır mı bilmem 2005 yılında Mısır, TPAO’nun Batı çölündeki petrol arama lisanslarını iptal etmişti. Şimdi artık hiç umut yok. Rusya, mutasavver Mısır petrol çıkarımının %20 sine talip şimdiden.

Bab-ül Mısr’da Kimler Bekliyor?
IMF standart taleplerini Tekrarladı. Yapısal reformlar, kurumların özerkliği, bütçe performansı ve kur istikrarı istedi. Kayıt dışı azalmalı, aşırı destekler kesilmeli. Buna karşılık henüz söz verilen bir meblağ yok. Ama Fransa Kalkınma Ajansı 40 milyon Euro’luk bir baraj peyi sürdü. Hani Rusya’nın ayağına çelme takar mı acaba diye. İspanya hemen 20 İspanyol işadamının Bab-ül Mısr’da beklediğini müjdeledi. Kerry Amerika’nın yaratıcılık beklediğini söyledi. Amerikan yatırımcısını çekmek için bu gerekir izlenimi verdi. Ama yaratıcılıktan da önce “Adalet Sisteminizi“ düzeltin dedi. Çin de oradaydı. Altyapı yatırımlarında Mısır’a destek olacağını bildirdi. Hem de en rekabetçi fiyatlarla.

Kiminin Parası, Kiminin Duası, Kiminin Kalbi Desteği
Sharm el Sheikh de Mısır için toplam 36 milyar Dolar civarında mali destek sözü alındı. Bunun dışında Filistin’den Ebu Mazen Mısır’a terörle mücadelede başarı diledi ve Mısır’ın bölge liderliği önünde şapka çıkardı. Lübnan, Libya, Yemen, Ethiopya hem destek, hem olumlu mesaj iletti. Bu özellikle Ethiopya’dan geldiği için çok önemliydi. Demek ki Nil sularını kavga etmeden paylaşacaklar. Sudan da benzer konulara odaklandı. Afrika Kalkınma Bankası da iyi bir katkı sözü verdi.

Evet, Sharm Al Sheikh Mısır için İktisadi Kalkınma Zirvesi’ne 112 ülkeden 2500 ü aşkın yüksek düzeyde delege ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Sonuç bir organizasyon başarısı şimdilik. Ama gerçek başarı, öngörülen hesapların çarşıya uymasına ve hayata geçirilmesine bağlı. “Sisi’nin Aksi Körfez’e güzel yansıdı. Genel kanaat bunu gösterdi. Darısı kalkınma hamlesinde Tunus’un başına.



Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2751 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 645
TASAM Asya 98 1103
TASAM Avrupa 22 645
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 291
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1395 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 296
TASAM Orta Doğu 23 614
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 188
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1298 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 782
TASAM Türk Dünyası 20 516
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2047 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
TASAM Türkiye 82 2047

Ülkelerin insan merkezli sürdürülebilir kalkınma ve gelişmişlik düzeyi skalasında, nüfusun yarısını oluşturan kadınların sosyal adaletin bir şartı olarak işgücü piyasasına katılımı, toplumsal hayatta, ekonomide ve siyasette daha fazla söz sahibi olmalarının önemli bir payı vardır.;

Çin’in Ortadoğu’daki nüfuz arayışı yoğunlaşırken Suriye devlet başkanı Esad’ın Çin’e yaptığı ziyaret iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleşmesine sahne oldu. 19. Asya oyunlarının icra edildiği Çin’in Hangzhou şehrinde bir araya gelen Xi ve Esad iki ülke ilişkilerinin “stratejik ortaklık“ seviyesin...;

1 Ağustos 2022(Miloseviç’ten Vucic’e Değişmeyen Söylem: Kosova’da Büyüyen Gerilim ve Herkese Yakın Bir Savaşın Sesleri) ve 31 Mayıs 2023’te (Bitti Sanılan Savaş: Kosova - Sırbistan Gerilimine NATO Müdahalesi Mümkün mü?) burada iki yazı kaleme almış özellikle Vucic’in söylemleri üzerinden Kosova ile ...;

2023 Vizyonu genel olarak ekonomik kalkınma, gelir düzeyinin yükselmesi, ülkemizin dünyanın en büyük limanlarına sahip olması gibi birçok hedefleri olarak ifadesini bulmaktadır. Diğer taraftan 2023 Vizyonunun bir de soyut bir süreci bulunmaktadır.;

Türkiye’de ekonomik büyüme ve kalkınma sürecinde büyük çaplı projelerin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak, mevcut finansman yetersizliğini en etkin şekilde ortadan kaldıracak bir finansman metodu bankacılık sistemine entegre edilmeye çalışılabilir. Bu çerçevede “Proje Bankacılığı” adı altında ...;

Mevcut küresel düzen parçalanma eğilimi gösteren bir momentumun eşliğinde yeni bir dünya düzenine doğru dönüşüme başladı. Büyük güç rekabetinin öne çıktığı bu yeni normalde asıl muharebenin ekonomik cephede gerçekleşeceği söylenebilir.;

Çin, son yıllarda iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi işbirliklerinin artmasıyla birlikte Türkiye'ye açılıyor. Bunun nedeni, Türkiye'nin stratejik konumu, büyüyen ekonomisi ve ticari ortaklarını çeşitlendirme isteği gibi bir dizi faktördür. Çin, Türkiye'nin Avrupa ve Orta Doğu'ya açılan bir kapı ...;

Türkiye - AB ilişkilerinin tarihsel sürecine baktığımızda temel olarak Politika, Kimlik, Ekonomi, Güvenlik, Enerji ve Göç bağlamında ele alındığını söyleyebiliriz. 1963 yılında Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na katılmasıyla başlayan süreç, 1987 yılında tam üyelik başvurusuna ve 1999 yılında n...;

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 1

  • 06 Eki 2022 - 06 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.