Son zamanlarda Suriyelilerin kafasını meşgul eden iki şey var. İlki, sigara içme alışkanlığının yaygın olduğu ülkede 21 Nisan’dan itibaren cafe ve restoranları da kapsayan kapalı alanlarda sigara içilmesinin devlet tarafından yasaklanması. İkincisi, Afrika’daki Dünya Kupası müsabakalarının başlaması ile Suriye’de ortaya çıkan dünya kupası çılgınlığı. Suriyelilerin günlük yaşamını doğrudan etkileyen bu iki gelişme dünya kupasının devam ettiği günlerde birbiriyle o kadar iç içe girdi ki, bir tarafta cafeleri, restoranları büyük bir heyecanla maç izlemek için dolduran insanların sigara ve nargile (narajila) içme hevesi, diğer tarafta bu hevesin çok kısa bir süre önce konulan –ve ilk günlerde oldukça etki uygulanan- sigara yasağının yavaş yavaş esnekleşmesini getirmesi.
Suriye’de restoranlar, cafeler, okullar, üniversiteler, hastaneler, sinemalar ve müzeler gibi kapalı alanlarda sigara, puro, pipo içilmesini, nargile satılmasını yasaklayan 62 nolu kararname 21 Nisan’da uygulanmaya başlandı. Böylece Suriye sigarayı yasaklayan ilk Arap ülkesi oldu. Yasağı öngören devlet başkanı kararnamesi geçen yıl sonunda yayınlanmıştı. Kararname, Arap dünyasında nadir görülen bir şekilde, nargile (narajila) içimini de kapsamaktaydı. Sigara içme yasağını ihlal edenlerin, en az 500 Suriye Lirası (yaklaşık 10.60 Amerikan Doları) , en çok 100.000 Suriye Lirası (yaklaşık 2.174 Amerikan Doları) para cezasıyla cezalandırılmaları öngörülüyordu. (1)
Suriye gibi sigara ve nargile alışkanlığının yaygın bir yerde bu sigara yasağının uygulanması genelde ülkenin gelişimi açısından önemli bir karar olarak karşılandı. Bununla birlikte birçok kişi yasağın uygulanması konusunda kuşku duydu, ülkedeki buna benzer pek çok günlük yaşamı ilgilendiren kanun gibi bunun da birkaç ay içinde esnetilip işlevi yitireceğini düşündü.(2)
İlk günlerde sigara yasağı oldukça etkili uygulandı. Kamu binalarında sigara içimi engellendi, içmeye çalışanlar görevlilerce uyarıldı. Başkent Şam’ın turistlik bölgesi Bab Touma ve çevresindeki restoranlar ve cafeler bile yasağa büyük ölçüde uydu. Hatta açık alanı olmayan bazı cafeler bir süreliğine nargile satmayı bıraktı. Hatta bazı kamu personellerine kapalı alanlarda sigara içtikleri için geçici uzaklaştırma cezası verildi. Birçok işyerine sigara içirdikleri için cezalar kesildi.
Sigara yasağı uygulanmaya çalışılırken Mayıs ayı sonundan itibaren Suriye’de bir dünya kupası çılgınlığı başladı. Bu çılgınlığın en önemli belirtisi ülkede dünya kupasına katılan ülke bayraklarının sayısındaki artış oldu. Haziran ayı boyunca başta Arjantin, Brezilya, İspanya, Almanya ve İtalya olmak üzere birçok ülkenin bayrağını balkonları, caddeleri, arabaları süsledi. Bu bayrak asma alışkanlığı o kadar abartılı bir hal aldık ki ülkedeki yabancı bayrak sayısı Suriye bayrağı sayısıyla rekabet eder hale geldi. Maçların oynandığı saatlerde cafeler ve restoranlar tıklım tıklım dolarken Şam sokaklarında normal zamanların kalabalık ve kargaşasından eser yoktu.
Tabi futbol insanların heyecan, tutku ve rekabet duygularını ortaya çıkaran büyük bir eğlence endüstrisi. Futbola olan sevgi de çoğu zaman realiteden çok akıl dışılıkla, çılgınlıkla ve aşkla açıklanabilen bir duygu. Özellikle kendi ifade etme ve taraf olma heyecanını yaşatabilecek aktivitelerin sınırlı olduğu Suriye gibi ülkelerde insanlar bu tutkuyu çılgınca yaşamak istiyorlar. Bu çılgınlığın eğlence boyutunda kalması ise Suriye’deki futbol sevgisinin en güzel yönü.
Suriye, dünya kupası dışındaki zamanlarda da futbol sevgisinin ve futbol izlemekten duyulan heyecanın düzeyi oldukça yüksek bir ülke. Suriye liginin zayıflığı ve ülkenin ulusal futbol takımının uluslararası turnuvalara katılmadaki başarısızlığı Suriyelileri, yabancı ülkelerdeki futbol liglerindeki–başta İspanya’nın La Ligasındaki- veya UEFA Şampiyonlar Ligi gibi uluslararası turnuvalardaki takımları desteklemeye itiyor. Suriye’deki ulusal futbol ligindeki maddi ve altyapı yetersizlikleri lige olan ilginin düşük kalmasına yol açan temel faktörler. Ayrıca ulusal ligde yaşanan şike ve tehdit gibi olaylar –ki geçen yıl El-Nawaeer ve Jabala takımları ligden atıldı, daha sonra iki takım karara itiraz edip lige geri alındılar- Suriyeli futbolseverleri rahatsız eden diğer bir konu.(3) Bunun gibi nedenlerin de katkısıyla Suriye’de yıl içinde en çok heyecan yaratan futbol olayı Real Madrid ve Barcelona arasındaki müsabakalar.
Haziran ayında ise Suriyelilerin futbol sevgisinden kaynaklanan “taraf olma“ ve “rekabet tutkusu“ dünya kupasına katılan ülkeler üzerinden kendini gösterdi. Arjantin, Brezilya ve İspanya Suriyelilerin en fazla destek verdikleri ülkeler olarak öne çıkarken Cezayir –turnuvada şansı olmasa da- siyasi ve tarih nedenlerle Suriyelilerin kendilerine yakın hissettiği ve desteklediği ülke oldu. Böylesi bir futbol atmosferinin yaşandığı bir ülkede yaşayan bir Türk olarak Türkiye’nin dünya kupasında olmamasının bize yaşattığı uluslararası prestij kaybını düşünmeden de edemedim.
Suriye’deki sigara yasağına tekrar dönecek olursak. Dünya kupası boyunca özellikle maçların izlendiği restoran ve cafelerde sigara yasağını pek önemseyen olmadı. Futbol tutkusu mu sigara yasağını delmişti, yoksa Suriyeliler için bir bahane mi oldu bunu zaman gösterecek. Ama Suriye’nin sigara yasağı konusunda son bir aydır iyi bir sınav veremediği aşikâr. Sigara yasağının başarıyla uygulanması, Suriye’ye toplumsal bilinç ve gelişme anlamında önemli bir aşama kaydettireceği gibi ülkedeki değişimin diğer alanlarına da örnek teşkil edebilirdi. Son olarak Suriye ulusal Futbol Takımı’nın 14 yıl aradan sonra gelecek yıl Ocak’ta Katar’da yapılacak Asya Kupası’na katılmaya hak kazandığını da hatırlatalım. Bakalım Ocak’taki kupa Suriyelilerde dünya kupasının yarattığı heyecanı yaratabilecek mi, göreceğiz.
Kaynakça
(1)“ Smoking Ban Decree Enters into Force on Wednesday“, SANA, 20 Nisan 2010
(2) Sami Moubayed, “Hands-up! You’ve been smoking in Syria“, Forward Magazine, 26 Nisan 2010
(3) Muhammed Atef Fares, “Foul Play“, Syria Today, Sayı: 61, Mayıs 2010, s.26
E-mail: yatlioglu@yahoo.com