İnsanoğlunun tarihsel serüveni, “özgürlük/güvenlik sarkacı”ndaki gel-gitler etrafında şekillenmiştir. Çağımızda İnsan ve Toplum Bilimleri “güvenlik” temasını giderek daha bütüncül bir perspektifte değerlendirmeye başlamışlardır. Çünkü; 21. yüzyılda Küresel(leşen) Toplum’a yönelik tehditler çoğalmış ...;

Tarihin tekrar eden kırılma çağlarında olduğu gibi, bugünün dünyası da bir küresel fetret devrinden geçiyor. Eski düzenin müesses mefhumları olan “liberal uluslararası düzen” ya da “kurallara dayalı sistem” birer boş ifadeye dönüşürken anlatının merkezinde yeni bir ikili yapı teşekkül ediyor: Bi...;

Orta Çağ bizlere çok uzak olmasına karşın, bazı anlarda, bazı görsel kesitlerde, sorguladığımız ve anlamlandırmak istediğimiz değişim-dönüşüm sembollerinde bizlere çok da yakınmış hissi verir.;

Bugün modern dünyanın, Batı Trakya Türkleri de dâhil, kendi dışındaki pek çok konuyu değerlendirmesinde anlaşılması gereken önemli bir husus zihin ve retoriğindeki “ötekileştirme” üslubudur. Türk dünyası ve coğrafyası tek bir coğrafyayı ve kültür/medeniyet dairesini kapsamadığı ve muhtelif milletler...;

1. Giriş KD ile güvenliğin sağlanacağı tezinin kuramsal bağlamı, küreselleşen dünyanın birbirine daha bağımlı hale geldiği varsayımına dayanmaktadır. Küreselleşen dünyada bağımlılık ilişkilerinin artması ve güçlenmesi doğal olarak beraberinde güvenliğin de karşılıklı ve küresel işbirliği ile sağlan...;

“Bu bellek doğru okunmaz ve zamanın muktedirlerince tesis edilen yeni adlandırmalar bir politik yol haritası haline getirilmeye çalışılırsa ne olur?” sualiyle bitmişti yazının ilk bölümü. Şimdi bu sorunun cevabıyla devam ediyoruz.;

“Devlet Jeopolitiği” İle “Küreselleşmenin Jeopolitiği” Arasındaki Mücadelenin İzdüşümleri;